10 numara

DeSouza

New member
Brezilya, 1954 Dünya Kupası’na katılma hakkı kazandığında, ekipteki oyuncuların listesini Güney Amerika Futbol Birliği’ne (CONMEBOL) gönderdi.
Rivayete göre, listeyi FIFA’ya gönderecek yönetici, evraklarda bir eksiklik olduğunu gördü. Futbolcuların numaraları yoktu. Sene 1954, bağlantı imkanları malum…
Uruguaylı o yönetici Brezilyalılara numaraları kendisi verdi. İtinasız numaraları dağıttı. O denli ki kaleciye 3 numarayı verdi. Edson Arantes do Nascimento’nun yanına da 10 numarayı yazdı.
Brezilya, İsveç’te düzenlenen Dünya Kupası’nı kazandığında turnuvanın yıldızı finalde gol atan “10 numara” PELE oldu!
“10” artık efsaneydi.
Bir futbol kadrosu alana çıktığında bütün gözler 10 numaralı futbolcu üzerinde olur. Her ne kadar “10 numara”nın kıymeti ve fonksiyonu günümüz futbolunda azalsa da bugün bile bütün ekiplerde gözler 10 numaralı futbolcuda.
Yakın geçmişte ligimize de 10 numaralar damga vurdu.
Hepimiz biliyoruz: Hagi, Sergen Yalçın, Alex de Souza, Wesley Sneijder, Mesut Özil…
Bugün prestijiyle Galatasaray düşme potasının çabucak üzerinde.
10 numarası kim?
Kadronun başkanı, sorumluluk alan, maça tartısını koyan, en kritik anda topun başına geçecek futbolcu var mı?
10, futbolda yalnızca sayı değildir.
10 numara demek, alanda yetenek demek, aslında “YÜREK” demek.
Galatasaray’da boş olan 10 numaralı formayı giymek isteyen, o “baskıyı” kaldıracak “cesarette”, yürekte futbolcu yok.
Bunu da ligde öne geçtiği maçlarda en epeyce puan kaybeden kadro olarak gösteriyor.