Ethereum
New member
Deloitte’un 2022 Tüketici Eserleri Dal Görünümü raporu yayımlandı. Araştırma, çoğunluğu 1 milyar doların üzerinde gelire sahip olan, yiyecek içecek, mesken eşyaları, şahsi bakım ve giysi şirketlerinde çalışan 100 üst seviye yöneticinin verdiği yanıtlarla hazırlandı.
Araştırmaya nazaran 2022’de şirketler üç kıymetli meseleyle gayret edecek: Stokların tükenmesine yol açan tedarik zinciri sıkıntıları; iş gücü eksikliği ve fiyatların makul görülen seviyeyi aşacak biçimde artması. Bunlara ek olarak online kanalların teslimatı geciktirmesi, “yeşil göz boyama” suçlamaları ve kurumlara yönelik genel inanç kaybı da şirketleri inanç konusuna odaklanmaya zorluyor.
Ankete katılan yöneticilere göre tüketicinin itimadını kaybetmedeki en değerli üç niye içinde yüzde 90 ile “markanın açık ve şeffaf olmaması” birinci sırada yer alıyor. İkinci sırada yüzde 84 ile markanın çevresel, toplumsal ve yönetimsel beklentilerini karşılamaması geliyor. Üçüncü sırada “yeşil göz boyama” var.
ötürüsıyla araştırmaya göre şirketler 2022’de büyüme gayelerine ulaşmak için inanç gayretine girmek zorunda. Zira yöneticilerin yüzde 95’i yüksek tüketici itimadına sahip şirketlerin daha sağlam olacağı görüşünde…
GELECEK 10 YILI ETKİLEYECEK BEŞ BÜYÜK FİKİR
Deloitte raporunda tüketici eserleri dalında önümüzdeki 10 yılda kıymetli rol oynayacak teknolojileri sıraladı:
DİJİTAL ESERLER: Blok zinciri ve NFT (değiştirilemeyen token’ler) üzere teknolojiler rekabet kaynağı yaratacak kıymetli teknolojiler.
OTOMATİK SATIN ALMA: Araştırmaya katılan yöneticilerin yüzde 77’si tüketicilerin 10 yıl ortasında süratli tüketim mamüllerini otomatik olarak yenileyeceğini düşünüyor. Bu da yapay zekayı öne çıkaracak.
ORTAMSAL PROGRAMLAMA: Şirketler tüketicilerin kendilerine güvenmelerinin bir yolunu bulabilirse pazarlama anlayışını büsbütün değiştirebilir. Yöneticilerin yüzde 61’i pazarlamanın gelecek 10 yılda büsbütün dijital olacağını düşünüyor.
TEKNOLOJİK İMALAT: Daha kısa tedarik zincirlerinin yanı sıra üç boyutlu yazıcılar üzere üretim teknolojilerine olan ilginin artması, üretimi tüketicilere daha yakın hale getirebilir.
TÜKETİM daha sonraSI: Birtakım tüketiciler daha fazlaca sürdürülebilirliğe dayalı satın alma kararları alacak. Hükümetler bu durumda yeni sürdürülebilirlik düzenlemeleriyle iktisada müdahale edebilir. Bu da şartlara dayalı olarak yahut zorlama ile daha az tüketime yol açabilir.
Araştırmaya nazaran 2022’de şirketler üç kıymetli meseleyle gayret edecek: Stokların tükenmesine yol açan tedarik zinciri sıkıntıları; iş gücü eksikliği ve fiyatların makul görülen seviyeyi aşacak biçimde artması. Bunlara ek olarak online kanalların teslimatı geciktirmesi, “yeşil göz boyama” suçlamaları ve kurumlara yönelik genel inanç kaybı da şirketleri inanç konusuna odaklanmaya zorluyor.
Ankete katılan yöneticilere göre tüketicinin itimadını kaybetmedeki en değerli üç niye içinde yüzde 90 ile “markanın açık ve şeffaf olmaması” birinci sırada yer alıyor. İkinci sırada yüzde 84 ile markanın çevresel, toplumsal ve yönetimsel beklentilerini karşılamaması geliyor. Üçüncü sırada “yeşil göz boyama” var.
ötürüsıyla araştırmaya göre şirketler 2022’de büyüme gayelerine ulaşmak için inanç gayretine girmek zorunda. Zira yöneticilerin yüzde 95’i yüksek tüketici itimadına sahip şirketlerin daha sağlam olacağı görüşünde…
GELECEK 10 YILI ETKİLEYECEK BEŞ BÜYÜK FİKİR
Deloitte raporunda tüketici eserleri dalında önümüzdeki 10 yılda kıymetli rol oynayacak teknolojileri sıraladı:
DİJİTAL ESERLER: Blok zinciri ve NFT (değiştirilemeyen token’ler) üzere teknolojiler rekabet kaynağı yaratacak kıymetli teknolojiler.
OTOMATİK SATIN ALMA: Araştırmaya katılan yöneticilerin yüzde 77’si tüketicilerin 10 yıl ortasında süratli tüketim mamüllerini otomatik olarak yenileyeceğini düşünüyor. Bu da yapay zekayı öne çıkaracak.
ORTAMSAL PROGRAMLAMA: Şirketler tüketicilerin kendilerine güvenmelerinin bir yolunu bulabilirse pazarlama anlayışını büsbütün değiştirebilir. Yöneticilerin yüzde 61’i pazarlamanın gelecek 10 yılda büsbütün dijital olacağını düşünüyor.
TEKNOLOJİK İMALAT: Daha kısa tedarik zincirlerinin yanı sıra üç boyutlu yazıcılar üzere üretim teknolojilerine olan ilginin artması, üretimi tüketicilere daha yakın hale getirebilir.
TÜKETİM daha sonraSI: Birtakım tüketiciler daha fazlaca sürdürülebilirliğe dayalı satın alma kararları alacak. Hükümetler bu durumda yeni sürdürülebilirlik düzenlemeleriyle iktisada müdahale edebilir. Bu da şartlara dayalı olarak yahut zorlama ile daha az tüketime yol açabilir.