Yaygın anksiyete bozukluğu kişinin daima olarak, bir niçine bağlı yahut bağlı olmaksızın, durumla bağlı olmayan çok korku duyma halidir. Bireyler, günlük hayat akışında karşılaşılabilecek her türlü durumda alarm halindedir. Atılan her adım, çalan her telefon bir felaket habercisiymiş, her şey daha berbata gidecekmiş ve dünyanın sonu gelmiş üzere davranabilirler. “Aşırı evhamlı” olarak tanım edilebilecek bu bireyler, birden fazla vakit yüksek tasa seviyelerinin farkındadır lakin bunu nasıl denetim altına alabileceklerini bilmezler. Farkında olmayan şahıslar ise kaygıları için mazeretler üretebilir, akla yatkın hale getirmeye çalışabilirler. Günlük hayatlarında aksaklıklar başlandığında, aile üyeleri bu halinden meşakkat duyduklarını söylemiş olduğinde ve kişi artık bu tasayla yaşayamaz hale geldiğini hissettiğinde yardım için başvururlar.
niçinsiz bir yorgunluk, uykuya dalamama ve gece sık sık uyanma, sık baş ve kas ağrıları, yutkunmada kuvvetlik, titreme ve seğirmeler, terleme, tahammülsüzlük/çabuk sıkılma, bulantı, sersemlik/ baş dönmesi hissi, sıcak basması üzere fizikî yakınmalara ek olarak, dikkat ve konsantrasyon kuvvetlikleri, en ufak sesle kolaylıkla irkilme, iç çekme, ani hareketlenme üzere belirtilere sık rastlanır. Telaş halinin en az altı ay boyunca çabucak her gün var olması, gün boyunca sürüyor olması ve fonksiyonellikte bozulmaların olması teşhis konulma kriterlerindendir.
Genetik etkenler, beyindeki nöro-kimyasal değişiklikler, kişilik özellikleri ve gerilim verici ömür olayları üzere birfazlaca faktör yaygın anksiyeteye sebep olabilir. Tedavisinde klinik kıymetlendirme daha sonrası psikoterapi ve ilaçla tedavi kullanılır. Durumun ne kadar müddettir devam ettiğine bağlı olarak tedavi mühleti değişkenlik gösterir.
Yaygın anksiyeteye sahip bireylerden çoğunlukla duyulabilecek cümleler:
“Sanki diken üstünde oturuyorum.”
“Her an makûs bir şey olacakmış üzere hissediyorum.”
“Telefon çaldığında “Kesin biri öldü” diye düşünüyorum ve kalp krizi geçirecek üzere hissediyorum.” “Öyle gerginim ki, daima kalbim güm güm atıyor.”
“Bir türlü gevşeyemiyorum.”
“Relax olmak istiyorum lakin başaramıyorum.”
“Aklımda devamlı çocuklarıma bir şey olacak kanısı var.”
niçinsiz bir yorgunluk, uykuya dalamama ve gece sık sık uyanma, sık baş ve kas ağrıları, yutkunmada kuvvetlik, titreme ve seğirmeler, terleme, tahammülsüzlük/çabuk sıkılma, bulantı, sersemlik/ baş dönmesi hissi, sıcak basması üzere fizikî yakınmalara ek olarak, dikkat ve konsantrasyon kuvvetlikleri, en ufak sesle kolaylıkla irkilme, iç çekme, ani hareketlenme üzere belirtilere sık rastlanır. Telaş halinin en az altı ay boyunca çabucak her gün var olması, gün boyunca sürüyor olması ve fonksiyonellikte bozulmaların olması teşhis konulma kriterlerindendir.
Genetik etkenler, beyindeki nöro-kimyasal değişiklikler, kişilik özellikleri ve gerilim verici ömür olayları üzere birfazlaca faktör yaygın anksiyeteye sebep olabilir. Tedavisinde klinik kıymetlendirme daha sonrası psikoterapi ve ilaçla tedavi kullanılır. Durumun ne kadar müddettir devam ettiğine bağlı olarak tedavi mühleti değişkenlik gösterir.
Yaygın anksiyeteye sahip bireylerden çoğunlukla duyulabilecek cümleler:
“Sanki diken üstünde oturuyorum.”
“Her an makûs bir şey olacakmış üzere hissediyorum.”
“Telefon çaldığında “Kesin biri öldü” diye düşünüyorum ve kalp krizi geçirecek üzere hissediyorum.” “Öyle gerginim ki, daima kalbim güm güm atıyor.”
“Bir türlü gevşeyemiyorum.”
“Relax olmak istiyorum lakin başaramıyorum.”
“Aklımda devamlı çocuklarıma bir şey olacak kanısı var.”