CD Projekt Red’in oyun dünyasına adeta armağanı olan The Witcher 3 çıkışının üzerinden geçen senelera karşın hala popülerliğini koruyor. Geralt of Rivia’nın ayak izlerini takip ederek büyülü diyarlarda akıl almaz maceralara atıldığımız oyun hakkındaki enteresan bilgilere gelin bir göz atalım.
Kaynak: https://www.thegamer.com/witcher-3-am…
1. Oyunun üretiminde 1.500’den çok kişi yer almıştır.
Polonya merkezli oyun stüdyosu CD Projekt Red The Witcher 3’ü ortaya koyma sürecinde hala pek de büyük bir şirket sayılmaz. The Witcher kitap serisinin haklarını Polonyalı müellifinden satın alan şirket her oyunda çıtayı biraz daha yükseltti. The Witcher 3 için ise tabir yerindeyse varlarını yoklarını ortaya koydular.
Oyunların bağımlılık yapıp yapmadığı konusu uzun müddettir tartışılıyor. Pekala durum ne? Karşılıklar burada!
2. Oyun çıkışına fazlaca yakınken aylarca ertelendi.
zaten 15 Aralık 2014’te çıkış yapması planlanan oyun bu tarih epeyce yakınken ertelendi ve 18 Mayıs 2015’te oyuncularla buluştu. Bu ertelemenin niçini geliştiricilerin 5.000’e yakın irili ufaklı yanılgıyı elden geçirmek istemesiydi, bu esnada kamera açıları da önemli oranda elden geçirildi ve dövüş sistemi de düzenlendi. Ne diyelim, keşke birebir itinası Cyberpunk 2077 için de gösterselerdi…
3. Oyunda bir epeyce tanınan kültür ögesine tonla gönderme var.
Örneğin görseldeki karakter ‘Durden the Tailor’ açıkça bir Fight Club referansı. Kendisini farklı kentlerdeki dövüş kulüplerinde şampiyonluk kazanmaya çalıştığımız bir nazaranvde tanıyoruz. Kill Bill’deki Hattori Hanzo ustaya bir gönderme olan Hattori isimli, kılıç yapmaya tövbe etmiş bir elf demirci de oyundaki göndermelerden sırf biri.
4. Oyunun haritası The Elder Scrolls V: Skyrim’in haritasından yüzde 20 daha büyük.
Üstelik bir epeyce oyunda bakılırsa göre alıştığımız kendi büyük fakat içi boş haritalardan da değil. Her köşesinde etkileyici bir yan bakılırsav ve aktiflik bulunan bu haritayı atla baştan başa geçmek isterseniz gerçek hayatta 40 dakikanızı ayırmanız gerekecek.
5. Kitap serisinin müellifi ile oyunlar tanınan olduktan daha sonra büyük uyuşmazlıklar yaşandı.
Efsane serinin yazarı Andrzej Sapkowski CD Projekt Red’e serinin haklarını teslim eden bir muahede imzaladığında muhtemelen serinin bu kadar tanınan olacağını düşünmemişti.
6. Phillipa Eilhart’ın gözleri yerinde mücevherler olabilirdi.
The Witcher kozmosunun en kuvvetli büyücülerinden olan Phillipa Eilhart The Witcher 2’nin sonundaki bir olay sebebiyle kör olmuştu. The Witcher 3’te ise onu gözlerine bant sarmışken görüyoruz fakat CD Projekt Red tarafınca yayınlanan kimi konsept çizimlerinde büyücünün boş göz yuvalarının yerlerinde bedelli taşlar olmasının planlandığını görüyoruz.
7. Oyundaki savaşlara apayrı bir hava katabilecek bir mekanik rafa kaldırıldı.
Oyun geliştirme basamağındayken takım Geralt’a düşmanlarının içini ve zayıf noktalarını görmesini sağlayan bir odak modu vermeyi planlıyordu. Geralt bu biçimdece bu noktalara saldırarak fazlaca daha ölümcül sonuçlar elde edebilecekti lakin bu sistemden daha sonrasında vazgeçildi.
8. Gwent fikri banyodayken bulundu.
The Witcher’ın ünlü kart oyunu Gwent’in başında birden fazla defa ana oyunu bırakıp saatler geçirdiğimiz bir gerçek. Gwent fikri ve oynanışı ise kıdemli oyun dizayncısı Damien Monnier’in aklına küvette rahatlamış halde yatarken gelmiş.
9. Skellige’de bir hayalet gemi var.
Hindarsfjall ve An Skellig içindeki bölgeyi gece 01:00 civarında ziyaret ederseniz hayalet bir gemi ile karşılaşabilirsiniz. Fakat epey dikkatli olun çünkü bu müsabakanın mühleti birkaç saniyeden uzun değil.
10. Oyun bir milyon satırdan fazla koda sahip.
Her köşesinden ayrıntı fışkıran bu muazzam oyun için şaşırtan değil lakin bunların 30 bini aşkınının sırf diyaloglar için olması biraz şaşırtabilir!
Kaynak: https://www.thegamer.com/witcher-3-am…
1. Oyunun üretiminde 1.500’den çok kişi yer almıştır.
Polonya merkezli oyun stüdyosu CD Projekt Red The Witcher 3’ü ortaya koyma sürecinde hala pek de büyük bir şirket sayılmaz. The Witcher kitap serisinin haklarını Polonyalı müellifinden satın alan şirket her oyunda çıtayı biraz daha yükseltti. The Witcher 3 için ise tabir yerindeyse varlarını yoklarını ortaya koydular.
Oyunların bağımlılık yapıp yapmadığı konusu uzun müddettir tartışılıyor. Pekala durum ne? Karşılıklar burada!
2. Oyun çıkışına fazlaca yakınken aylarca ertelendi.
zaten 15 Aralık 2014’te çıkış yapması planlanan oyun bu tarih epeyce yakınken ertelendi ve 18 Mayıs 2015’te oyuncularla buluştu. Bu ertelemenin niçini geliştiricilerin 5.000’e yakın irili ufaklı yanılgıyı elden geçirmek istemesiydi, bu esnada kamera açıları da önemli oranda elden geçirildi ve dövüş sistemi de düzenlendi. Ne diyelim, keşke birebir itinası Cyberpunk 2077 için de gösterselerdi…
3. Oyunda bir epeyce tanınan kültür ögesine tonla gönderme var.
Örneğin görseldeki karakter ‘Durden the Tailor’ açıkça bir Fight Club referansı. Kendisini farklı kentlerdeki dövüş kulüplerinde şampiyonluk kazanmaya çalıştığımız bir nazaranvde tanıyoruz. Kill Bill’deki Hattori Hanzo ustaya bir gönderme olan Hattori isimli, kılıç yapmaya tövbe etmiş bir elf demirci de oyundaki göndermelerden sırf biri.
4. Oyunun haritası The Elder Scrolls V: Skyrim’in haritasından yüzde 20 daha büyük.
Üstelik bir epeyce oyunda bakılırsa göre alıştığımız kendi büyük fakat içi boş haritalardan da değil. Her köşesinde etkileyici bir yan bakılırsav ve aktiflik bulunan bu haritayı atla baştan başa geçmek isterseniz gerçek hayatta 40 dakikanızı ayırmanız gerekecek.
5. Kitap serisinin müellifi ile oyunlar tanınan olduktan daha sonra büyük uyuşmazlıklar yaşandı.
Efsane serinin yazarı Andrzej Sapkowski CD Projekt Red’e serinin haklarını teslim eden bir muahede imzaladığında muhtemelen serinin bu kadar tanınan olacağını düşünmemişti.
6. Phillipa Eilhart’ın gözleri yerinde mücevherler olabilirdi.
The Witcher kozmosunun en kuvvetli büyücülerinden olan Phillipa Eilhart The Witcher 2’nin sonundaki bir olay sebebiyle kör olmuştu. The Witcher 3’te ise onu gözlerine bant sarmışken görüyoruz fakat CD Projekt Red tarafınca yayınlanan kimi konsept çizimlerinde büyücünün boş göz yuvalarının yerlerinde bedelli taşlar olmasının planlandığını görüyoruz.
7. Oyundaki savaşlara apayrı bir hava katabilecek bir mekanik rafa kaldırıldı.
Oyun geliştirme basamağındayken takım Geralt’a düşmanlarının içini ve zayıf noktalarını görmesini sağlayan bir odak modu vermeyi planlıyordu. Geralt bu biçimdece bu noktalara saldırarak fazlaca daha ölümcül sonuçlar elde edebilecekti lakin bu sistemden daha sonrasında vazgeçildi.
8. Gwent fikri banyodayken bulundu.
The Witcher’ın ünlü kart oyunu Gwent’in başında birden fazla defa ana oyunu bırakıp saatler geçirdiğimiz bir gerçek. Gwent fikri ve oynanışı ise kıdemli oyun dizayncısı Damien Monnier’in aklına küvette rahatlamış halde yatarken gelmiş.
9. Skellige’de bir hayalet gemi var.
Hindarsfjall ve An Skellig içindeki bölgeyi gece 01:00 civarında ziyaret ederseniz hayalet bir gemi ile karşılaşabilirsiniz. Fakat epey dikkatli olun çünkü bu müsabakanın mühleti birkaç saniyeden uzun değil.
10. Oyun bir milyon satırdan fazla koda sahip.
Her köşesinden ayrıntı fışkıran bu muazzam oyun için şaşırtan değil lakin bunların 30 bini aşkınının sırf diyaloglar için olması biraz şaşırtabilir!