Değişimden bahsederken genelde “bu saatten daha sonra/bu yaştan daha sonra değişmem çok zor” cümlelerini sıkça duyarız.Biz bu cümleyi “ bir değişiktirmek istiyorum fakat bir yanım da korkuyor,bana garanti veriyor musun?” olarak anlamlandırırız. meğer garantiyi verecek yetkili kişi biz değiliz bir daha bu cümleleri kuran danışanlarımızdır. Lakin bir garantiye muhtaçlık duyan yanımız bununla birlikte bizi eski tertipte tutan yanımızdır; ihtiyatlı ve değişime kapalı. Ancak bilinmelidir ki; şayet bir değişimden bahsediyorsak bunun ardında kesinlikle sizi kısıtlayan, hayatınızı zora sokan ya da kendi potansiyelinizi küçülten bir durum vardır.
Değişim cümlesi uzun yıllar devam etmiş bu zorlanmanın daha sonrasında gelir ve bu anlar hayli değerlidir. O anları bir dönüm noktası olarak görüp, içimizdeki potansiyeli görmek, bunu yaparken etrafın takviyesini almak ve gerekirse profesyonel bir dayanağa başvurmak pek değerlidir.
“Bu yaştan daha sonra …” kısmına gelecek olursak; tabi ki alışkanlıklar öğrenilmiş̧ bir lisan üzere, unutulması ve yerine yenisinin konması zordur. Lakin insan keşfedilmeyi bekleyen onlarca his, davranış̧ ve düşünceyle doludur. Tıpkı ileri yaşlarda kendindeki dans, fotoğraf tutkusu keşfedenler; torun sahibi olarak içindeki şefkat ve sevginin en derin halini yaşayanlar, ikinci baharlarında ruh eşleriyle hayata farklı bir pencereden bakmaya başlayanlar, farklı bir lisan öğrenenler ve dünyayı keşfe çıkanlar üzere kendini keşfe çıkmak her yaş için güzeldir.
elbette her değişim süreci birlikteinde birtakım zorlanmaları getirecektir. Bu zorlanmalar kişinin yaşadığı ömrü dönüştürürken karşısına çıkacak alışkanlıkları, kalıplaşmış turinlerini, ondan her vakit birebir kalmasını bekleyen insan münasebetlerini kapsar. Zorluklar karşısında çaba ederken kimi vakit yorulabilme ihtimaliniz olduğunu daima aklımızın bir köşesinde tutmalı lakin bunun sizi yıldıracak güçte bulunmasına müsaade vermemeliyiz.
Bu durum gerçek hayattaki üzere terapide de bu biçimdedir. Birtakım fark edişler, değişimler, niyetler ve his yoğunlukları yorucu, üzücü hatta hayal kırıklığına uğratıcı olabilir. Fakat terapide konuşuldukça; ömürde daima baskılanmış, anlaşılmamış, söz edilmemiş hisler ve fikirler ortaya çıkar. bu biçimdece değişim için kendimizi zorlamak yerine fark ettiklerimizle, söz ettiklerimizle artık evvelce olduğunuz kişi olmayarak değişim ve dönüşüm tabiatıyla ortaya çıkar. Dönüşen kişi daha farkında, kendine ve dünyaya sağlıklı algısı açık, olayları daha objektif kıymetlendiren ve her seferinde olanların faturasını kendine kesmeden kendine düşen hissesi alabilen ve en kıymetlisi kendini seven biri haline gelir. Ve siz bu dönüşümleri yaşarken bizler size eşlik edici olarak yanı başınızda bulunuruz.
Değişim cümlesi uzun yıllar devam etmiş bu zorlanmanın daha sonrasında gelir ve bu anlar hayli değerlidir. O anları bir dönüm noktası olarak görüp, içimizdeki potansiyeli görmek, bunu yaparken etrafın takviyesini almak ve gerekirse profesyonel bir dayanağa başvurmak pek değerlidir.
“Bu yaştan daha sonra …” kısmına gelecek olursak; tabi ki alışkanlıklar öğrenilmiş̧ bir lisan üzere, unutulması ve yerine yenisinin konması zordur. Lakin insan keşfedilmeyi bekleyen onlarca his, davranış̧ ve düşünceyle doludur. Tıpkı ileri yaşlarda kendindeki dans, fotoğraf tutkusu keşfedenler; torun sahibi olarak içindeki şefkat ve sevginin en derin halini yaşayanlar, ikinci baharlarında ruh eşleriyle hayata farklı bir pencereden bakmaya başlayanlar, farklı bir lisan öğrenenler ve dünyayı keşfe çıkanlar üzere kendini keşfe çıkmak her yaş için güzeldir.
elbette her değişim süreci birlikteinde birtakım zorlanmaları getirecektir. Bu zorlanmalar kişinin yaşadığı ömrü dönüştürürken karşısına çıkacak alışkanlıkları, kalıplaşmış turinlerini, ondan her vakit birebir kalmasını bekleyen insan münasebetlerini kapsar. Zorluklar karşısında çaba ederken kimi vakit yorulabilme ihtimaliniz olduğunu daima aklımızın bir köşesinde tutmalı lakin bunun sizi yıldıracak güçte bulunmasına müsaade vermemeliyiz.
Bu durum gerçek hayattaki üzere terapide de bu biçimdedir. Birtakım fark edişler, değişimler, niyetler ve his yoğunlukları yorucu, üzücü hatta hayal kırıklığına uğratıcı olabilir. Fakat terapide konuşuldukça; ömürde daima baskılanmış, anlaşılmamış, söz edilmemiş hisler ve fikirler ortaya çıkar. bu biçimdece değişim için kendimizi zorlamak yerine fark ettiklerimizle, söz ettiklerimizle artık evvelce olduğunuz kişi olmayarak değişim ve dönüşüm tabiatıyla ortaya çıkar. Dönüşen kişi daha farkında, kendine ve dünyaya sağlıklı algısı açık, olayları daha objektif kıymetlendiren ve her seferinde olanların faturasını kendine kesmeden kendine düşen hissesi alabilen ve en kıymetlisi kendini seven biri haline gelir. Ve siz bu dönüşümleri yaşarken bizler size eşlik edici olarak yanı başınızda bulunuruz.