DeSouza
New member
Beşiktaş Kulübü İkinci Lideri Adnan Dalgakıran, Spor Toto Üstün Lig’in 24. haftasında 0-0 birliktelikle ayrıldıkları Fraport TAV Antalyaspor maçının akabinde hakem kararlarına reaksiyon gösterdi.
Vodafone Park’ta yapılan maçtan daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Dalgakıran, soğuk havaya karşın tribünlere gelen siyah-beyazlı taraftarlara teşekkür ederek, “Taraftarlarımız bugün pandemiye, soğuk havaya karşın stadı doldurdu. Üstelik hepsinden daha makus olan, bu dönem başladığından beri Türk futbol hakemlerinin organize berbatlığına karşın, taraftarımız ekibine olan inancını kaybetmedi. Bunun da üstesinden gelebileceğimize inanarak bugün stadı doldurdu.” diye konuştu.
“Beşiktaş Kulübü olarak organize bir kötülükle karşı karşıyayız.” diyen Dalgakıran, “Defalarca ihtarda bulunduk. İdare olarak nazaranvimiz bu yanlışları ikaz etmek lakin artık bıçak kemiğe dayandı. Çok sert ihtarlarda bulunduk. Liderimiz Ahmet Parıltı Çebi 45 gün hak mahrumiyeti cezası aldı. Futbolun pahası alanda âlâ futbol oynandığında, hakemler bunu güzel yönettiğinde ve altyapılar kuvvetli olduğunda yükselir. Bu bir ekosistem. Siz epey önemli sayılarda para harcayacaksınız, emek sarf edeceksiniz, taraftar kar kış demeden stadı dolduracak lakin elinizdeki düdükle her şeyi mahvedeceksiniz. Bu iş o kadar kolay değil. Buna asla müsaade vermeyeceğiz, vermemeliyiz.” sözlerini kullandı.
Görüntü Yardımcı Hakem (VAR) sistemine karşın yanlışların azalmadığını lisana getiren Adnan Dalgakıran, şunları kaydetti:
“Sadece Beşiktaş Kulübü olarak değil, Türk futbolu ismine buna müsaade etmemeliyiz. Bu organize kötülükle ne Merkez Hakem Konseyi ne Türkiye Futbol Federasyonu baş edebiliyor. Bugün hakem yanlışları, bütün dünyada insan yanılgısı olabilecek şeyler. Bunları gidermek için VAR diye bir sistem çıkardılar ki bu yanlışlar minimize edilsin. Görüyoruz ki VAR ile bu kötülük daha büyük boyutlara ulaştı. Bu bir tertip olmadan olmaz. Bunlar rastlantısal olamaz. Alanda süratle oynanan maçta karar vermekte zorlanılıyor diyelim ve bu yetenekte hakemlerimizin olmadığını düşünelim âlâ niyetle. VAR’da önünde, ağır çekimde oynanıyor. Biz mi diğer şeyler görüyoruz? Koskoca bir topluluk isyan ediyor ve asla umurlarında değil. Nasıl bir kendine inanç, nasıl bir tertip bu. Yalnızca Beşiktaş’ın değil Türk futbolunun bedelini düşürüyor. Bütün kulüpler buna reaksiyon göstermeli. Bugün bize, yarın diğerine. Futbolu dizayn mı edecekler? Ligi alanda değil de dışarıda mı organize edecekler? Derhal bu hakemlerle ilgili gerekenler yapılmalı.”
Siyah-beyazlı kulübün ikinci lideri, Muhteşem Lig’de maç yöneten hakemlerin başarısız olduğunu savunarak kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“1. Lig, 2. Lig yöneten hakemlerimiz bunlardan daha başarısız olamaz. En azından yeterli niyetli olurlar. Bu hakemlerin raf ömrü dolmuş. Bunların hepsi emekli edilip, genç, dinamik hakemlerle yola devam edilmeli. Şayet bu söylemiş olduklerimize karşı geliniyorsa, yanılgı olarak görülüyorsa, bu kadar yanılgı da affedilmez. Profesyonel olarak bir işte bu kadar yanılgı affedilmez. Milyon dolarlar, milyarlar dönüyor. Kulüplerin borç boğazına kadar dayanmış. Ömür gayreti veriliyor ve bunları çok olağan biçimde kusur diyerek geçiştiremeyiz. Artık A hakemi, B hakemi buraları geçtik. Zira bahis buraları sahiden geçti. Toplam olarak tertibin tamamını gözden geçirmemiz gerekiyor. Esaslı ve radikal değişimler yapılması gerekiyor. Bunun Beşiktaş için değil, Türk futbolu ismine yapılması gerekiyor. Futbol büyük bir sanayi. Bu sanayide en büyük hassasiyeti hakem tertipleri göstermek zorunda. Bu hakem tertiplerinin baştan sona değişmesi gerekiyor. Öbür şeyleri de gözden geçirelim. Hakemlerimizi eğitemiyor muyuz? Hakikat bir sistemimiz yok mu? Her şeyi gözden geçirelim, tartışalım. Bunu Türk futbolunun kıymetini yükseltmek için, seyirciyi tekrar stada çekebilmek için yapmamız lazım. Şayet ortada bir orta oyunu var ise, niçin kimse gelsin de maç seyretsin? Çok kritik ve tehlikeli bir nokta bu. Hepsinden tehlikeli bir noktadayız. Kulüplerin borçlarından dahi tehlikeli bir noktadayız. Derhal bu işe el atılmalı.”
Yanılgı yapan hakemlerin yine kendi maçlarında gorevlendirildiğini ileri süren Dalgakıran, “Şuna kesin kanaat gerdik ki bu yapılanlar yanılgı değil. Yani 10-15 maçta ağır çekimde gözünün önünde oynayan şeyde yanlış karar vermek diye bir şey kelam konusu olabilir mi? Onun için fazlaca geç olmadan, Türk futbolu büsbütün yerle bir olmadan, bu hususa el atılmalı.” formunda görüş belirtti.
Vodafone Park’ta yapılan maçtan daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Dalgakıran, soğuk havaya karşın tribünlere gelen siyah-beyazlı taraftarlara teşekkür ederek, “Taraftarlarımız bugün pandemiye, soğuk havaya karşın stadı doldurdu. Üstelik hepsinden daha makus olan, bu dönem başladığından beri Türk futbol hakemlerinin organize berbatlığına karşın, taraftarımız ekibine olan inancını kaybetmedi. Bunun da üstesinden gelebileceğimize inanarak bugün stadı doldurdu.” diye konuştu.
“Beşiktaş Kulübü olarak organize bir kötülükle karşı karşıyayız.” diyen Dalgakıran, “Defalarca ihtarda bulunduk. İdare olarak nazaranvimiz bu yanlışları ikaz etmek lakin artık bıçak kemiğe dayandı. Çok sert ihtarlarda bulunduk. Liderimiz Ahmet Parıltı Çebi 45 gün hak mahrumiyeti cezası aldı. Futbolun pahası alanda âlâ futbol oynandığında, hakemler bunu güzel yönettiğinde ve altyapılar kuvvetli olduğunda yükselir. Bu bir ekosistem. Siz epey önemli sayılarda para harcayacaksınız, emek sarf edeceksiniz, taraftar kar kış demeden stadı dolduracak lakin elinizdeki düdükle her şeyi mahvedeceksiniz. Bu iş o kadar kolay değil. Buna asla müsaade vermeyeceğiz, vermemeliyiz.” sözlerini kullandı.
Görüntü Yardımcı Hakem (VAR) sistemine karşın yanlışların azalmadığını lisana getiren Adnan Dalgakıran, şunları kaydetti:
“Sadece Beşiktaş Kulübü olarak değil, Türk futbolu ismine buna müsaade etmemeliyiz. Bu organize kötülükle ne Merkez Hakem Konseyi ne Türkiye Futbol Federasyonu baş edebiliyor. Bugün hakem yanlışları, bütün dünyada insan yanılgısı olabilecek şeyler. Bunları gidermek için VAR diye bir sistem çıkardılar ki bu yanlışlar minimize edilsin. Görüyoruz ki VAR ile bu kötülük daha büyük boyutlara ulaştı. Bu bir tertip olmadan olmaz. Bunlar rastlantısal olamaz. Alanda süratle oynanan maçta karar vermekte zorlanılıyor diyelim ve bu yetenekte hakemlerimizin olmadığını düşünelim âlâ niyetle. VAR’da önünde, ağır çekimde oynanıyor. Biz mi diğer şeyler görüyoruz? Koskoca bir topluluk isyan ediyor ve asla umurlarında değil. Nasıl bir kendine inanç, nasıl bir tertip bu. Yalnızca Beşiktaş’ın değil Türk futbolunun bedelini düşürüyor. Bütün kulüpler buna reaksiyon göstermeli. Bugün bize, yarın diğerine. Futbolu dizayn mı edecekler? Ligi alanda değil de dışarıda mı organize edecekler? Derhal bu hakemlerle ilgili gerekenler yapılmalı.”
Siyah-beyazlı kulübün ikinci lideri, Muhteşem Lig’de maç yöneten hakemlerin başarısız olduğunu savunarak kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“1. Lig, 2. Lig yöneten hakemlerimiz bunlardan daha başarısız olamaz. En azından yeterli niyetli olurlar. Bu hakemlerin raf ömrü dolmuş. Bunların hepsi emekli edilip, genç, dinamik hakemlerle yola devam edilmeli. Şayet bu söylemiş olduklerimize karşı geliniyorsa, yanılgı olarak görülüyorsa, bu kadar yanılgı da affedilmez. Profesyonel olarak bir işte bu kadar yanılgı affedilmez. Milyon dolarlar, milyarlar dönüyor. Kulüplerin borç boğazına kadar dayanmış. Ömür gayreti veriliyor ve bunları çok olağan biçimde kusur diyerek geçiştiremeyiz. Artık A hakemi, B hakemi buraları geçtik. Zira bahis buraları sahiden geçti. Toplam olarak tertibin tamamını gözden geçirmemiz gerekiyor. Esaslı ve radikal değişimler yapılması gerekiyor. Bunun Beşiktaş için değil, Türk futbolu ismine yapılması gerekiyor. Futbol büyük bir sanayi. Bu sanayide en büyük hassasiyeti hakem tertipleri göstermek zorunda. Bu hakem tertiplerinin baştan sona değişmesi gerekiyor. Öbür şeyleri de gözden geçirelim. Hakemlerimizi eğitemiyor muyuz? Hakikat bir sistemimiz yok mu? Her şeyi gözden geçirelim, tartışalım. Bunu Türk futbolunun kıymetini yükseltmek için, seyirciyi tekrar stada çekebilmek için yapmamız lazım. Şayet ortada bir orta oyunu var ise, niçin kimse gelsin de maç seyretsin? Çok kritik ve tehlikeli bir nokta bu. Hepsinden tehlikeli bir noktadayız. Kulüplerin borçlarından dahi tehlikeli bir noktadayız. Derhal bu işe el atılmalı.”
Yanılgı yapan hakemlerin yine kendi maçlarında gorevlendirildiğini ileri süren Dalgakıran, “Şuna kesin kanaat gerdik ki bu yapılanlar yanılgı değil. Yani 10-15 maçta ağır çekimde gözünün önünde oynayan şeyde yanlış karar vermek diye bir şey kelam konusu olabilir mi? Onun için fazlaca geç olmadan, Türk futbolu büsbütün yerle bir olmadan, bu hususa el atılmalı.” formunda görüş belirtti.