DeSouza
New member
Trabzonspor Kulübü Lideri Ahmet Ağaoğlu, bordo-mavili kulübün transfer piyasasında değerli bir aktör olduğunu söylemiş oldu.
Ahmet Ağaoğlu, konuk olduğu Anadolu Ajansı (AA) Spor Masası’nda gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Transfer çalışmalarıyla ilgili soruyu yanıtlayan Ağaoğlu, Alman futbolcu Jerome Boateng ile ilgilendiklerine yönelik savları gazetelerden okuduğunu lisana getirdi.
Gündemlerinde olduğu istikametinde haberlerin çıktığı Atiker Konyasporlu futbolcu Abdülkerim Bardakcı ile ilgili soruya da karşılık veren Ağaoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Hala ülke futbolu bunları konuşuyorsa ve biz bunlara karşılık vermek zorunda kalıyorsak emin olun yapılacak epey işimiz var. Ben Konya’ya Ahmet Çalık’ın ailesini ziyaret etmek için gittim. Ahmet Çalık döneminde kazanılmış bir kupa var. Benim de hayli sevdiğim, fazlaca bedel verdiğim bir sportmendi. Daima birlikte büyük bir acı yaşadık. Allah da bize Ahmet Çalık döneminde şampiyonluğu nasip etti. Bütün kadro arkadaşlarımız forma imzaladılar. Ben aileye esasen taziyeye gidememiştim, içimde ukdeydi. Rahmetlinin konutuna gittik. Babası, kardeşi ve annesiyle bir ortada olduk. Akşam da uçağa bindik, İstanbul’a döndüm. Gittik ya oraya. aslına bakarsan yapılabilecek en büyük saygısızlıklardan birisidir. O gayeyle gidiyorsunuz oraya, daha sonrasında ‘Başkanım şu oyuncu…’ Ne alaka. Gidiş hedefim belirli, formum muhakkak.”
Trabzonspor’un son devirde her bahiste değerli ilerlemeler kaydettiğini aktaran Ağaoğlu, “Trabzonspor transfer piyasasında değerli bir kulüp. örneğin futbolcu olsan Trabzonspor’da oynamak istemez misin? O denli bir şey olsa gerime bakmadan gelirim.” dedi.
Şampiyonluk yaşayan Trabzonspor’un Şampiyonlar Ligi’nde oynayacağını ve son 4 sene ortasında yükselen bir grafiğe sahip olduğunu anlatan Ağaoğlu, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Üç senede üç kupa kazanmış, dördüncü kupanın da finalisti. Rayına oturmuş bir ekonomik yapısı var. Maaşlar ve primler meselesiz ödeniyor. Bir de şampiyonluk kutlamaları… ‘Küllerinden doğdu.’ deniyor ya biz küllerimizden doğmadık. Bu ateş hiç sönmemişti. Herkesi bu şaşırttı, insanların ayarlarını bu bozdu. Dışarda olsam benim de ayarım bozulurdu, kıskanırdım. Trabzonspor’un yaptığını herkes yapmak ister. Dört sene öncesine gidelim. Bilhassa yabancı bir oyuncuya teklif yaptığınız vakit ödemelerle alakalı banka teminat mektubu istediğini söylerdi. Buraya gelmekten imtina ediyordu.”
“Haziran ayı bitmeden yeni sponsor aşikâr olur”
Ahmet Ağaoğlu, statlarının isim ve formalarının sırt sponsorluğunun bittiğini hatırlatarak, “Haziran ayı bitmeden yeni sponsor belirli olur. Bunlar kıymetli gelir kalemleri. Niyetiniz halis olunca Allah da yardım ediyor. Yani bundan bir sene evvel bitseydi, bugün satacağınız fiyata satamazdınız. Şampiyon oluyorsunuz ve o ortada üç kıymetli sponsorluk kontratınız bitiyor. bu biçimde masaya biraz daha farklı oturuyorsunuz.” tabirlerini kullandı.
Başarı için sürdürülebilirliğin hayli değerli olduğuna dikkati çeken Ağaoğlu, “Ekonomik, sportif ve idari yapınızı bir yere oturtmak zorundasınız. Planlı programlı gitmek zorundasınız. Başarıyı kişi ve bireyler üzerinden okursak, en büyük yanılgıyı yapmış oluruz. Trabzonspor bugün şampiyon olduysa, bilhassa son 2-3 sene içerisinde topluluğun, taraftarın ve bütün ünitelerin göstermiş olduğu sabır ve takviye yardımıyla oldu. O sayede bu noktaya geldi. Bundan daha sonra yoluna devam edecekse birebir sabır, dayanak ve gayret dileğini sürdürebilmesi lazım. Biz bir duvar ördük. Lider olarak ben bu duvardaki yalnızca bir tuğlayım.” değerlendirmesinde bulundu.
Trabzonspor Kulübünde 61 yaşında başkanlık koltuğuna oturduğunu vurgulayan Ağaoğlu, kelamlarını şöyleki tamamladı:
“Uzun bir süre daha sonra müzesine giren birinci kupada başkanlık konumunda olmam ‘Ben geldim, yaptım.’ manası çıkmaz. Şayet bu kalibredeki kulüplerde birileri ‘Ben geldim yaptım ya da ben geldim yapacağım.’ diye yola çıkıyorsa orada başarıyı beklemek fazlaca büyük hayalcilik olur. Bizim 10 milyon taraftarımız var ise başarıdaki hissem 10 milyonda birdir. Biz gücümüzü topluluğumuzdan, taraftarımızdan alıyoruz. Dünyanın her yerinden gelen taraftarımız var. Son 4 maçta günübirlik gelip maçı izleyip gittiler. Biz buralarda kazandık. İnsanların göz gerisi ettiği yahut anlamak istemediği, daha sonrasında üzerinde algı yaratmaya uğraştıkları şeyin altında yatan gerçek bu. Kaldırıp bu gerçeği görürlerse kendilerinin ismine da iyi bir şey yapmış olurlar.”
Ahmet Ağaoğlu, konuk olduğu Anadolu Ajansı (AA) Spor Masası’nda gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Transfer çalışmalarıyla ilgili soruyu yanıtlayan Ağaoğlu, Alman futbolcu Jerome Boateng ile ilgilendiklerine yönelik savları gazetelerden okuduğunu lisana getirdi.
Gündemlerinde olduğu istikametinde haberlerin çıktığı Atiker Konyasporlu futbolcu Abdülkerim Bardakcı ile ilgili soruya da karşılık veren Ağaoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Hala ülke futbolu bunları konuşuyorsa ve biz bunlara karşılık vermek zorunda kalıyorsak emin olun yapılacak epey işimiz var. Ben Konya’ya Ahmet Çalık’ın ailesini ziyaret etmek için gittim. Ahmet Çalık döneminde kazanılmış bir kupa var. Benim de hayli sevdiğim, fazlaca bedel verdiğim bir sportmendi. Daima birlikte büyük bir acı yaşadık. Allah da bize Ahmet Çalık döneminde şampiyonluğu nasip etti. Bütün kadro arkadaşlarımız forma imzaladılar. Ben aileye esasen taziyeye gidememiştim, içimde ukdeydi. Rahmetlinin konutuna gittik. Babası, kardeşi ve annesiyle bir ortada olduk. Akşam da uçağa bindik, İstanbul’a döndüm. Gittik ya oraya. aslına bakarsan yapılabilecek en büyük saygısızlıklardan birisidir. O gayeyle gidiyorsunuz oraya, daha sonrasında ‘Başkanım şu oyuncu…’ Ne alaka. Gidiş hedefim belirli, formum muhakkak.”
Trabzonspor’un son devirde her bahiste değerli ilerlemeler kaydettiğini aktaran Ağaoğlu, “Trabzonspor transfer piyasasında değerli bir kulüp. örneğin futbolcu olsan Trabzonspor’da oynamak istemez misin? O denli bir şey olsa gerime bakmadan gelirim.” dedi.
Şampiyonluk yaşayan Trabzonspor’un Şampiyonlar Ligi’nde oynayacağını ve son 4 sene ortasında yükselen bir grafiğe sahip olduğunu anlatan Ağaoğlu, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Üç senede üç kupa kazanmış, dördüncü kupanın da finalisti. Rayına oturmuş bir ekonomik yapısı var. Maaşlar ve primler meselesiz ödeniyor. Bir de şampiyonluk kutlamaları… ‘Küllerinden doğdu.’ deniyor ya biz küllerimizden doğmadık. Bu ateş hiç sönmemişti. Herkesi bu şaşırttı, insanların ayarlarını bu bozdu. Dışarda olsam benim de ayarım bozulurdu, kıskanırdım. Trabzonspor’un yaptığını herkes yapmak ister. Dört sene öncesine gidelim. Bilhassa yabancı bir oyuncuya teklif yaptığınız vakit ödemelerle alakalı banka teminat mektubu istediğini söylerdi. Buraya gelmekten imtina ediyordu.”
“Haziran ayı bitmeden yeni sponsor aşikâr olur”
Ahmet Ağaoğlu, statlarının isim ve formalarının sırt sponsorluğunun bittiğini hatırlatarak, “Haziran ayı bitmeden yeni sponsor belirli olur. Bunlar kıymetli gelir kalemleri. Niyetiniz halis olunca Allah da yardım ediyor. Yani bundan bir sene evvel bitseydi, bugün satacağınız fiyata satamazdınız. Şampiyon oluyorsunuz ve o ortada üç kıymetli sponsorluk kontratınız bitiyor. bu biçimde masaya biraz daha farklı oturuyorsunuz.” tabirlerini kullandı.
Başarı için sürdürülebilirliğin hayli değerli olduğuna dikkati çeken Ağaoğlu, “Ekonomik, sportif ve idari yapınızı bir yere oturtmak zorundasınız. Planlı programlı gitmek zorundasınız. Başarıyı kişi ve bireyler üzerinden okursak, en büyük yanılgıyı yapmış oluruz. Trabzonspor bugün şampiyon olduysa, bilhassa son 2-3 sene içerisinde topluluğun, taraftarın ve bütün ünitelerin göstermiş olduğu sabır ve takviye yardımıyla oldu. O sayede bu noktaya geldi. Bundan daha sonra yoluna devam edecekse birebir sabır, dayanak ve gayret dileğini sürdürebilmesi lazım. Biz bir duvar ördük. Lider olarak ben bu duvardaki yalnızca bir tuğlayım.” değerlendirmesinde bulundu.
Trabzonspor Kulübünde 61 yaşında başkanlık koltuğuna oturduğunu vurgulayan Ağaoğlu, kelamlarını şöyleki tamamladı:
“Uzun bir süre daha sonra müzesine giren birinci kupada başkanlık konumunda olmam ‘Ben geldim, yaptım.’ manası çıkmaz. Şayet bu kalibredeki kulüplerde birileri ‘Ben geldim yaptım ya da ben geldim yapacağım.’ diye yola çıkıyorsa orada başarıyı beklemek fazlaca büyük hayalcilik olur. Bizim 10 milyon taraftarımız var ise başarıdaki hissem 10 milyonda birdir. Biz gücümüzü topluluğumuzdan, taraftarımızdan alıyoruz. Dünyanın her yerinden gelen taraftarımız var. Son 4 maçta günübirlik gelip maçı izleyip gittiler. Biz buralarda kazandık. İnsanların göz gerisi ettiği yahut anlamak istemediği, daha sonrasında üzerinde algı yaratmaya uğraştıkları şeyin altında yatan gerçek bu. Kaldırıp bu gerçeği görürlerse kendilerinin ismine da iyi bir şey yapmış olurlar.”