Ethereum
New member
İşyerindeki aksilikleri lisana getiren bir emekçi, idareye gönderdiği elektronik postada bir mesai arkadaşı hakkında ‘beceriksiz ve cehalet abidesi’ sözünü kullandı.
Patron, mesai arkadaşına o tabirleri kullanan emekçiyi kovdu.
İş Mahkemesi’nde işe iade davası açan davacı personel, şirkette emekçi sıfatı ile kesintisiz olarak çalışmakta iken birebir işyerinde çalışan 12 personel ile bir arada haksız olarak işverence feshedildiğini, fesih öne sürülen nedeni olarak üst seviye yöneticilere atılan e-postada yer alan tabirlerin gösterildiğini kaydetti.
Davalı şirketin sunduğu münasebetlerin türel destekten mahrum ve makûs niyetli olmakla birlikte iş akdinin haklı niçinle feshettiği argümanının kabul edilebilir yanının bulunmadığını öne sürdü.
Feshin asıl niçininin müvekkili ile birlikte çalışan ve iş akdi feshedilen 12 çalışanın sendika üyesi olduğunu hatırlattı. Mahkeme, davanın reddine hükmetti. sonucu davacı emekçi temyiz edince devreye Yargıtay girdi.
Yüksek Mahkeme sonucunda; davacının imzasının da bulunduğu yazıda üretim müdürüne hitaben, ‘beceriksiz ve cehalet abidesidir. Sıralayacak olursak bunlar kim, niye ve neye göre seçtiğini merak etmekteyiz’ sözlerinin yer aldığına dikkat çekildi.
Kararda şu biçimde denildi:
“Mevcut bu tabirler, patronun idare biçimini ve uygulamalarına makul tenkit boyutunu aşıp, hakkında bu tabirleri kullandıkları kişiyi, iş hüneri ve bilgisinin yetersiz olduğunu ağır bir lisanla eleştirmeleri niçini ile rencide eder nitelikte olduğu ortadadır.
Onur ve namusuna dokunacak kelamlar kapsamında bulunmadığı ve bir tartışma sırasında kişinin yüzüne karşı söylenerek gerginlik yaşanmasına, tartışma yahut arbedeye sebep olmadığından, yani kelamın muhatabına söylenmemesinden ötürü sataşma boyutuna da ulaşmadığından, hareketin haklı fesih niçini oluşturacak nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır. Lakin makul tenkit boyutunu aşıp, kaba ve kişiyi rencide eder mahiyette olması, çalışma adabına yakışmayan kelam ve davranışlar niçini ile bu bireylerin, rencide edici biçimde ağır ve kaba bir halde eleştirdikleri kişi ile tıpkı ortamda çalıştırılmalarının patrondan beklenemeyecek olması da gözetilerek feshin geçerli bir sebebe dayandığı tarafında Bölge Adliye Mahkemesi’nin iki farklı dairesinin iki farklı sonucu vardır.
Davacı avukatı tarafınca sunulan uyuşmazlığın giderilmesi talep dilekçesinde belirtilen ve dilekçeye ek olarak sunulan kararlar içindeki çelişkinin giderilmesi talebi yerindedir.
Bir kişinin maharetsiz ve cehalet abidesi olarak nitelendirilmesi, o kişinin bulunduğu bakılırsavi yürütebilecek hünere, gerekli bilgi birikimi ve donanıma sahip olmadığı manasına gelmektedir.
Tüm bu açıklamalar karşısında, Bölge Adliye Mahkemelerinin kesin nitelikte olan müracaat konusu kararları içindeki uyuşmazlığın açıklanan münasebet doğrultusunda giderilmesi gerektiği kararına ulaşılmıştır.
Emekçinin, patronun bir öteki emekçisine yönelik sarf ettiği “beceriksiz ve “cehalet abidesi halindeki tabirlerin geçerli fesih niçini teşkil etmesi gerektiğine ve uyuşmazlığın bu türlü giderilmesine oy birliği ile karar verilmiştir.”
Patron, mesai arkadaşına o tabirleri kullanan emekçiyi kovdu.
İş Mahkemesi’nde işe iade davası açan davacı personel, şirkette emekçi sıfatı ile kesintisiz olarak çalışmakta iken birebir işyerinde çalışan 12 personel ile bir arada haksız olarak işverence feshedildiğini, fesih öne sürülen nedeni olarak üst seviye yöneticilere atılan e-postada yer alan tabirlerin gösterildiğini kaydetti.
Davalı şirketin sunduğu münasebetlerin türel destekten mahrum ve makûs niyetli olmakla birlikte iş akdinin haklı niçinle feshettiği argümanının kabul edilebilir yanının bulunmadığını öne sürdü.
Feshin asıl niçininin müvekkili ile birlikte çalışan ve iş akdi feshedilen 12 çalışanın sendika üyesi olduğunu hatırlattı. Mahkeme, davanın reddine hükmetti. sonucu davacı emekçi temyiz edince devreye Yargıtay girdi.
Yüksek Mahkeme sonucunda; davacının imzasının da bulunduğu yazıda üretim müdürüne hitaben, ‘beceriksiz ve cehalet abidesidir. Sıralayacak olursak bunlar kim, niye ve neye göre seçtiğini merak etmekteyiz’ sözlerinin yer aldığına dikkat çekildi.
Kararda şu biçimde denildi:
“Mevcut bu tabirler, patronun idare biçimini ve uygulamalarına makul tenkit boyutunu aşıp, hakkında bu tabirleri kullandıkları kişiyi, iş hüneri ve bilgisinin yetersiz olduğunu ağır bir lisanla eleştirmeleri niçini ile rencide eder nitelikte olduğu ortadadır.
Onur ve namusuna dokunacak kelamlar kapsamında bulunmadığı ve bir tartışma sırasında kişinin yüzüne karşı söylenerek gerginlik yaşanmasına, tartışma yahut arbedeye sebep olmadığından, yani kelamın muhatabına söylenmemesinden ötürü sataşma boyutuna da ulaşmadığından, hareketin haklı fesih niçini oluşturacak nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır. Lakin makul tenkit boyutunu aşıp, kaba ve kişiyi rencide eder mahiyette olması, çalışma adabına yakışmayan kelam ve davranışlar niçini ile bu bireylerin, rencide edici biçimde ağır ve kaba bir halde eleştirdikleri kişi ile tıpkı ortamda çalıştırılmalarının patrondan beklenemeyecek olması da gözetilerek feshin geçerli bir sebebe dayandığı tarafında Bölge Adliye Mahkemesi’nin iki farklı dairesinin iki farklı sonucu vardır.
Davacı avukatı tarafınca sunulan uyuşmazlığın giderilmesi talep dilekçesinde belirtilen ve dilekçeye ek olarak sunulan kararlar içindeki çelişkinin giderilmesi talebi yerindedir.
Bir kişinin maharetsiz ve cehalet abidesi olarak nitelendirilmesi, o kişinin bulunduğu bakılırsavi yürütebilecek hünere, gerekli bilgi birikimi ve donanıma sahip olmadığı manasına gelmektedir.
Tüm bu açıklamalar karşısında, Bölge Adliye Mahkemelerinin kesin nitelikte olan müracaat konusu kararları içindeki uyuşmazlığın açıklanan münasebet doğrultusunda giderilmesi gerektiği kararına ulaşılmıştır.
Emekçinin, patronun bir öteki emekçisine yönelik sarf ettiği “beceriksiz ve “cehalet abidesi halindeki tabirlerin geçerli fesih niçini teşkil etmesi gerektiğine ve uyuşmazlığın bu türlü giderilmesine oy birliği ile karar verilmiştir.”