Sakar ingilizce nedir ?

Tolga

New member
“Sakar İngilizce Nedir?” – Dökülmeden Konuşamayanların Kulübüne Hoş Geldiniz!

Selam forum ahalisi! 🤭

Bugün size hepimizin kalbini kazanan, ama aynı zamanda bizi topluluk içinde “ufak” rezaletlere sürükleyen bir kavramdan bahsedeceğim: Sakar İngilizce.

Hani bazı insanlar vardır ya, İngilizce konuşmaya başlayınca ağzından kelimeler değil de, sanki merdivenden düşen harfler dökülür… İşte o durum!

Ben buna “Gramer kazası” diyorum. Türkçede ayağına takılıp düşmek neyse, İngilizcede cümleye takılıp devrilmek de o. 😂

Sakar İngilizce: Kırık Ama Sevimli

“Sakar İngilizce” aslında ne hatasız bir dil bilmezlik, ne de bilgisizliktir. Bu tamamen kendine özgü, özgün, ve yanlış yerlerde özgüven patlaması yaşayan bir dil formu.

Mesela biri “Can you speak English?” diye sorduğunda, “Yes, I am.” demek tam bir sakar İngilizce klasiğidir.

Dilbilgisi? Yok. Ama özgüven? Tavan! 🚀

Bazen düşünürüm: Belki de bu kadar özgüvenli konuşabildiğimiz tek alan budur. Çünkü gerçek İngilizce bilsek, bu kadar rahat olamayız!

Erkeklerin Stratejik, Kadınların Empatik Sakar İngilizcesi

Erkeklerin sakar İngilizcesi genelde “durumu kurtarma” odaklıdır.

Mesela tatilde garsonla anlaşamayan bir erkek, eline menüyü alır, bir süre düşünür, sonra der ki:

“Chicken… good… yes… double!”

Bitti. Problem çözüldü. Kadın etkilenmiş, garson anlamış, evren dengeye gelmiştir. 🍗✨

Erkekler için önemli olan iletişim değil, stratejik sonuçtur.

Kadınlar ise tam tersi: onlar için önemli olan bağ kurmaktır.

Mesela kadın bir turist İngilizce konuşurken şunu diyebilir:

“Sorry, my English is like… baby chicken… but I try my best!”

Hem özür, hem empati, hem tatlılık. Garson “oh so cute” der, kadın istediğini alır, kimse zarar görmez.

Erkekler konuşmayı satranç gibi oynarken, kadınlar bunu sosyal yoga haline getirir. Her iki durumda da kazanan sakar İngilizcedir. 😂

Klasik Sakar İngilizce Vakaları

1. “I am boring” – Ben sıkıcıyım.

Aslında “Ben sıkıldım” demek ister ama kendini “ben hayatın donuk noktasında yaşıyorum” gibi tanımlar.

Karşısındaki İngiliz: “O zaman ben gidiyorum…”

2. “Open the light!”

Türkçe düşünme – İngilizce konuşma birleşiminin şaheseridir.

Ampul bile bu cümleyi duyunca yanmaktan vazgeçer.

3. “I have a cold, but I’m hot.”

Hastayım ama seksi hissediyorum? 🤔

İngilizler bu cümleyi duyunca “bu kişi ya ateşli bir hasta ya da karmaşık bir sanat eseri” diye düşünür.

4. “I will back!”

Evet, o meşhur efsane: “Terminator” bile duysa utanır.

Aslında “I’ll be back” olacaktı ama bizde ‘be’ kelimesi genelde kaybolur.

Belki de Türkçe’nin “ben” yüklemindeki gücüyle çakıştığı için… Kim bilir!

Sakar İngilizce ve Kültürel Mizah

Aslında “sakar İngilizce” sadece bireysel bir komedi değildir, aynı zamanda kültürel mizahın da zeminidir.

Biz Türkler, dili öğrenirken bile duygusalız. Kelimeleri ezberlemeyiz, onlarla ilişki kurarız.

Bu yüzden İngilizce öğrenirken cümleye duygu katar, bazen onu kırar, döker, ama her zaman samimi kalırız.

Erkekler genelde “nasıl doğru söylenir?” diye değil, “nasıl daha kısa anlatılır?” diye düşünür.

Kadınlar ise “karşımdaki beni anladı mı?” diye kafa yorar.

Biri verimlilik odaklı, diğeri iletişim odaklıdır.

Bu iki yaklaşım birleştiğinde ortaya tam bir “dil kazası” çıkar, ama o kadar içtendir ki, kimse gücendirmez.

Sakar İngilizce bu yüzden dünyanın en sempatik dil formu olabilir.

Teknolojiyle Gelen Yeni Nesil Sakar İngilizce

Günümüzde teknoloji işleri daha da karıştırdı.

Otomatik çeviri uygulamaları sayesinde sakarlığımızı uluslararası seviyeye taşıdık.

Google Translate “I am burned” yerine “Ben yanmışım” deyince, duygusal dram başlıyor:

“Ben yandım, sen yandın, biz yandık İngilizceyle!” 🔥😂

Yapay zekâ bile bazen bizim sakar cümlelerimizi anlamakta zorlanıyor.

“Close the TV!” yazıyorsun, o diyor ki: “Did you mean turn off?”

Hayır kardeşim, ben ‘close’ demek istedim çünkü Türkçe düşünmek benim genetik mirasım! 🇹🇷

Sakar İngilizce = Cesaretin Dili

Bir düşünün, hiç kimse mükemmel konuştuğu bir dili bu kadar eğlenceli hale getiremezdi.

Sakar İngilizce konuşmak, aslında dil öğrenme cesaretinin bir göstergesidir.

Çünkü hata yapmaktan korkmazsın; ne olursa olsun anlatmaya çalışırsın.

Ve o anlarda, belki de karşındaki seni kelimelerle değil, samimiyetinle anlar.

Erkekler bu cesareti “nasıl olsa anlarlar” diyerek gösterir.

Kadınlar ise “en kötü güleriz” diyerek...

Her iki durumda da kazanan, kelimeler değil — iletişimdir.

Sakar İngilizce ve Sosyal Bağlar

Forumda konuşurken fark ettim, sakar İngilizce aslında insanları birbirine yaklaştırıyor.

Birisi “I very love this pizza!” dediğinde, kimse grammar hatasına odaklanmıyor; herkes aynı anda acıkıyor. 🍕

Bir diğeri “Yesterday I go to cinema” dediğinde, “Oh really? Which movie?” diye cevap geliyor.

Yani sakar İngilizce, insanları kusurları üzerinden bağ kurmaya teşvik ediyor.

Kadınlar genelde bu bağları sohbetle güçlendirir, erkekler ise espriyle.

Kadın der ki: “My English is under construction.”

Erkek de cevabı yapıştırır: “Same, but the workers never come.” 👷‍♂️

Ve işte o an, dil değil dostluk konuşur.

Sonuç: Sakar İngilizceyi Kucaklayın!

Sonuç olarak, sakar İngilizce bir utanç değil, bir ulusal mirastır.

Çünkü bu dil formunda hata, mizahın tohumudur.

Her yanlış kelime, bir kahkahanın kapısını aralar.

Ve belki de en önemlisi: sakar İngilizce konuşan insanlar utanmaz, güler.

İşte bizi biz yapan şey de bu değil mi?

Şimdi itiraf zamanı: En unutulmaz “sakar İngilizce” cümleniz neydi?

Yorumlara yazın, biraz birlikte gülelim — sonuçta dil, konuşuldukça güzelleşir, yanlış konuşuldukça unutulmaz hale gelir! 😄