Kuantum fiziği özel ilgi alanlarımdan bir tanesi ve bu bahse dair araştırmalar yapmayı da bu alanı vakit zaman terapilerimle bütünleştirmeyi de epey seviyorum.
Şu an gözlemlerime bakılırsa beşerler müspet düşünme eğilimlerini büyük oranda arttırdılar. Biliyorlar ki olumlu düşündüklerinde olumlu olaylarla daha sık karşılaşıyorlar. Bu evvela şahane bir gelişme zira düşünme biçimimiz dikkatimiz üzerinde değerli bir tesire sahip. Olumlu düşündüğümüz vakit müspet detaylara daha fazla dikkat ediyor ve geleceğimizi olumlu istikamette şekillendirmek için muhtemel fırsatları daha fazla kıymetlendiriyoruz. Ancak aslında şahsi gelişim yazılarını takip eden insanların birden fazla olumlu düşünmenin “büyüsel” bir tesiri olduğuna inanıyorlar. Tıpkı biçimde negatif düşünmenin de “büyüsel” ve felaket getirici bir tesiri olduğunu sanıyorlar. İşin gerçeği insan yalnızca şahsi gelişim üslubuyla söylemek gerekirse “madde” boyutunda hiç bir sihir içermeden o kadar kuvvetli ki ve bilinçaltımız hayatımızı şekillendirmede o kadar değerli bir noktaya sahip ki işin sihirli hiç bir tarafı yok.
Müspet düşünmeyi hayatlarında bir ömür ideolojisi edinmeye çalışan şahısların bilmesi gereken hayli değerli bir nokta var. Psikanalitik literatürde bizim zihinsel yapımızın periyot dönem negatif biçimde düşünmeye muhtaçlığı var. dehşet hissinin deşarj olabilmesi ve muhtemel durumlara karşı tedbir alabilmesi, hazırda karşı tansiyon gücü barındırabilmesi ismine bilinçaltımız kimi vakit felaket senaryoları kurmaya muhtaçlık duyar. Hatta bu sayede muhtemel olumsuz tecrübelerden korunma ihtimali de yükselir.
Daima olumlu düşünmeye çalışmak bir fazlaca açıdan zorlayıcıdır. Bilhassa yeni tehdit edici olaylar yoğunluktaysa, koşullarımız zorlayıcıysa bizler sağlıklı bir insan olarak kendimizi gerilimli, üzgün, kaygılı hissedebiliriz. Yani niyetlerimizin sağlıklı olabilmesi için dış şartlarla uyumlu olması gerekir. Ayrıyeten “serbest bırakmak” kelam konusu olduğunda herkes için hür bırakmanın sıkıntı olduğu sıkıntılar olabilir. Ya da bilhassa dert bozukluğu yaşayan bireyler negatif düşünme eğiliminde olduklarında bir de “negatif düşünürsem negatif yaratımlarım olur” niyeti bireyde “pozitif düşünmek zorundayım” zorlantısına ve ikilemine dönüşebilir. Aklından negatif bir niyet geçer geçmez “iptal ediyorum” demek açık bir obsesif kompülsif bozukluk semptomudur.
Pekala ne yapmamız gerekiyor? Öncelikle negatif niyetleriniz ağır olduğunda size ruhsal açıdan ziyan verdiğini, dikkatinizi negatif detaylara yönelttiğini ve geleceği müspet tarafta şekillendirmede sizi dezavantajlı kılacağını bilin. Negatif niyetin varlığı değil denetim edilememesi sorunun temelini oluşturur.
Artık sizden ricam en az bir hafta boyunca aklınıza gelen negatif niyetleri fark etmek ve her fark ettiğiniz negatif kanıyı ne kadar rahatsız edici ya da sizinle alakasız üzere gözükse de ufak bir deftere yazmanız. Akabinde bu fikirlerinizin neden aklınıza geldiğini, niye sizi rahatsız ettiğini bir daha en az bir hafta boyunca düşünmeniz. Bu fikirler sizin bilinçaltınızda var olan büyük ölçüde hal değiştirmiş ve pek manalı kanılar. Büyük ihtimalle geçmiş tecrübeleriniz, şimdiki dilekleriniz ya da endişelerinizi temsil eden bu kanılardan lütfen korkmayın ve bir bilmeceyi çözmeye çalışır üzere fikirlerinize eğilin. Bu cesaretli davranışınız her şeydilk evvel kanıdan korkmadığınızı gösterecek. Ayrıyeten bu davranış sizde karanlıktan korkan bir çocuğun karanlık bir odada gözlerini açması üzere bir tesir yaratacak. Birinci başta biraz rahatsız olacaksınız lakin gözleriniz karanlığa alıştığında tüm negatif fikirleriniz yavaş yavaş anlamsızlaşacak.
Ve unutmayın sevgi dehşetten büyüktür.
Şu an gözlemlerime bakılırsa beşerler müspet düşünme eğilimlerini büyük oranda arttırdılar. Biliyorlar ki olumlu düşündüklerinde olumlu olaylarla daha sık karşılaşıyorlar. Bu evvela şahane bir gelişme zira düşünme biçimimiz dikkatimiz üzerinde değerli bir tesire sahip. Olumlu düşündüğümüz vakit müspet detaylara daha fazla dikkat ediyor ve geleceğimizi olumlu istikamette şekillendirmek için muhtemel fırsatları daha fazla kıymetlendiriyoruz. Ancak aslında şahsi gelişim yazılarını takip eden insanların birden fazla olumlu düşünmenin “büyüsel” bir tesiri olduğuna inanıyorlar. Tıpkı biçimde negatif düşünmenin de “büyüsel” ve felaket getirici bir tesiri olduğunu sanıyorlar. İşin gerçeği insan yalnızca şahsi gelişim üslubuyla söylemek gerekirse “madde” boyutunda hiç bir sihir içermeden o kadar kuvvetli ki ve bilinçaltımız hayatımızı şekillendirmede o kadar değerli bir noktaya sahip ki işin sihirli hiç bir tarafı yok.
Müspet düşünmeyi hayatlarında bir ömür ideolojisi edinmeye çalışan şahısların bilmesi gereken hayli değerli bir nokta var. Psikanalitik literatürde bizim zihinsel yapımızın periyot dönem negatif biçimde düşünmeye muhtaçlığı var. dehşet hissinin deşarj olabilmesi ve muhtemel durumlara karşı tedbir alabilmesi, hazırda karşı tansiyon gücü barındırabilmesi ismine bilinçaltımız kimi vakit felaket senaryoları kurmaya muhtaçlık duyar. Hatta bu sayede muhtemel olumsuz tecrübelerden korunma ihtimali de yükselir.
Daima olumlu düşünmeye çalışmak bir fazlaca açıdan zorlayıcıdır. Bilhassa yeni tehdit edici olaylar yoğunluktaysa, koşullarımız zorlayıcıysa bizler sağlıklı bir insan olarak kendimizi gerilimli, üzgün, kaygılı hissedebiliriz. Yani niyetlerimizin sağlıklı olabilmesi için dış şartlarla uyumlu olması gerekir. Ayrıyeten “serbest bırakmak” kelam konusu olduğunda herkes için hür bırakmanın sıkıntı olduğu sıkıntılar olabilir. Ya da bilhassa dert bozukluğu yaşayan bireyler negatif düşünme eğiliminde olduklarında bir de “negatif düşünürsem negatif yaratımlarım olur” niyeti bireyde “pozitif düşünmek zorundayım” zorlantısına ve ikilemine dönüşebilir. Aklından negatif bir niyet geçer geçmez “iptal ediyorum” demek açık bir obsesif kompülsif bozukluk semptomudur.
Pekala ne yapmamız gerekiyor? Öncelikle negatif niyetleriniz ağır olduğunda size ruhsal açıdan ziyan verdiğini, dikkatinizi negatif detaylara yönelttiğini ve geleceği müspet tarafta şekillendirmede sizi dezavantajlı kılacağını bilin. Negatif niyetin varlığı değil denetim edilememesi sorunun temelini oluşturur.
Artık sizden ricam en az bir hafta boyunca aklınıza gelen negatif niyetleri fark etmek ve her fark ettiğiniz negatif kanıyı ne kadar rahatsız edici ya da sizinle alakasız üzere gözükse de ufak bir deftere yazmanız. Akabinde bu fikirlerinizin neden aklınıza geldiğini, niye sizi rahatsız ettiğini bir daha en az bir hafta boyunca düşünmeniz. Bu fikirler sizin bilinçaltınızda var olan büyük ölçüde hal değiştirmiş ve pek manalı kanılar. Büyük ihtimalle geçmiş tecrübeleriniz, şimdiki dilekleriniz ya da endişelerinizi temsil eden bu kanılardan lütfen korkmayın ve bir bilmeceyi çözmeye çalışır üzere fikirlerinize eğilin. Bu cesaretli davranışınız her şeydilk evvel kanıdan korkmadığınızı gösterecek. Ayrıyeten bu davranış sizde karanlıktan korkan bir çocuğun karanlık bir odada gözlerini açması üzere bir tesir yaratacak. Birinci başta biraz rahatsız olacaksınız lakin gözleriniz karanlığa alıştığında tüm negatif fikirleriniz yavaş yavaş anlamsızlaşacak.
Ve unutmayın sevgi dehşetten büyüktür.