Ilay
New member
MAS Etmek Ne Demek? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Bakış
Merhaba dostlar,
Konuya farklı açılardan bakmayı seven biri olarak bugün sizleri birlikte sorgulamaya, düşünmeye ve belki biraz da tebessüm etmeye davet ediyorum. “MAS etmek” deyince aklınıza ne geliyor? Kimine göre karizma, kimine göre boş gurur. Kimine göre haklı bir duruş, kimine göre anlamsız bir inat. Ama ortada bir gerçek var: MAS etmek sadece bireysel bir tercih değil; kültürel kodlarla, toplumsal rollerle, hatta cinsiyetle şekillenen bir davranış biçimi. Gelin, bu kavramın izini hem yerelde hem de küresel düzlemde birlikte sürelim.
MAS Etmek: Kelimenin Kökeninden Modern Anlamına
Türkçede “MAS etmek” deyimi, birinin "kendi değerinden, duruşundan ödün vermemesi", "kendini ezdirmemesi", "bir konuda geri adım atmaması" anlamına gelir. Bazen “gurur yapmak”, bazen “dik durmak” olarak çevrilir. Ancak bu duruşun sınırı nerededir? Hangi noktada haklı bir duruş, hangi noktada iletişim körlüğü olur?
Bu davranış biçimi, özellikle erkekler arasında bir “maskülenlik testi” gibi çalışabilir. O kadar ki, bazı toplumlarda bir erkek ne kadar MAS ediyorsa o kadar “adam” sayılır. Oysa bu tutum, sadece bireysel değil, derin kültürel altyapılarla da ilişkilidir.
Küresel Perspektif: “MAS Etmek” Evrensel mi?
Evet, her toplumda farklı adlarla anılsa da benzer bir davranış biçimi vardır. Japonya’da bu türden bir gurura “menmoku” (yüz onuru) denir. Batı toplumlarında “dignity” (onur) ya da “pride” (gurur) kavramları benzer işlev görür. Ancak fark şurada başlar:
Batı’da bireysel başarı ve pratik sonuçlar çoğu zaman önceliklidir. Gurur, pragmatik çözümler karşısında ikinci plana atılabilir. “Sonuç alıyor musun? Alıyorsan egonu bir kenara bırak” anlayışı hâkimdir.
Buna karşın doğu toplumlarında -özellikle erkekler özelinde- onur, yüz kaybı, dik durmak gibi kavramlar öne çıkar. Yani Batı’da sorun çözme odaklı yaklaşım varken, Doğu’da kimlik ve statü odaklı MAS etme davranışı daha baskındır.
Yerel Dinamikler: Türkiye’de MAS Etmenin Sosyolojisi
Türkiye'de “MAS etmek”, çoğu zaman bir kişilik özelliği gibi görülür. Özellikle erkeklerde bu davranış, “ağır abi” duruşunun vazgeçilmezidir. Özür dilememek, geri adım atmamak, duygusal açılardan bahsetmemek gibi davranışlar, MAS etmenin yansımalarıdır. Kadınlar ise bu durumu çoğu zaman “anlamaya çalışmak”, “ilişkiyi sürdürmek” ya da “ortak noktada buluşmak” şeklinde karşılar.
Burada önemli bir ayrım var: Erkeklerin bireysel başarı ve güç üzerinden MAS etmesi, kadınların ise duygusal bağlar ve ilişkiler üzerinden MAS etmeye (ya da tam tersine, MAS etmeyerek uzlaşıya açık olmaya) yönelmesi. Yani aynı kavram, cinsiyetlere göre farklı şekilleniyor.
Toplumsal Cinsiyetin Rolü: Erkek MAS Eder, Kadın Anlar mı?
MAS etmek davranışı, kültürel olarak erkeklik kodlarıyla daha çok örtüşür. Erkeklere çocukluktan itibaren öğretilen şey şudur: "Ağlama, boyun eğme, sözünü yedirme." Bu da zamanla, uzlaşmaz, gururundan taviz vermez, hatta bazen yalnız ama “güçlü” erkek figürünü doğurur.
Kadınlar ise daha ilişkisel düşünmeye eğilimlidir. Sosyal bağlar onlar için daha belirleyicidir. Bu yüzden MAS etmek yerine, uzlaşı, açıklık, anlayış gibi değerler öne çıkar. Tabi ki bu genellemeler bireyden bireye değişebilir, ama genel eğilim bu yöndedir.
MAS Etmenin Görünmeyen Bedelleri
İşin ilginç yanı, MAS etmenin çoğu zaman bir bedeli vardır. Bozulan ilişkiler, kaçan fırsatlar, ertelenmiş mutluluklar… Bazen sadece bir “özür dilerim” demediğimiz için bir arkadaşlığı kaybedebiliriz. Ya da “haklı olabilirim ama bu kadar büyütmeye gerek yok” diyemediğimiz için bir aile bağını koparabiliriz.
MAS etmek, kısa vadede gurur verebilir ama uzun vadede yalnızlaştırabilir. Özellikle dijital çağda, insanlar iletişime ve duygusal zekâya daha çok önem veriyor. Bu da MAS etmenin eskisi kadar “karizmatik” görünmediği anlamına geliyor.
Forumdaşlara Açık Soru: Sizce Ne Zaman MAS Etmeli, Ne Zaman Bırakmalı?
Peki sizce ne zaman MAS etmeli, ne zaman “tamam ya boşver” demeli? Hangi durumlarda duruş göstermek gerekir, hangi anlarda uzlaşmak daha değerlidir? Siz MAS ettiğiniz için neler kazandınız ya da kaybettiniz?
Yorumlarınız, başka bir forumdaşın gözünü açabilir, belki de kendi hayatını sorgulamasına neden olabilir. O yüzden çekinmeden yazın, tartışalım. Belki de MAS etmeyerek, en büyük duruşu birlikte sergileriz.
Merhaba dostlar,
Konuya farklı açılardan bakmayı seven biri olarak bugün sizleri birlikte sorgulamaya, düşünmeye ve belki biraz da tebessüm etmeye davet ediyorum. “MAS etmek” deyince aklınıza ne geliyor? Kimine göre karizma, kimine göre boş gurur. Kimine göre haklı bir duruş, kimine göre anlamsız bir inat. Ama ortada bir gerçek var: MAS etmek sadece bireysel bir tercih değil; kültürel kodlarla, toplumsal rollerle, hatta cinsiyetle şekillenen bir davranış biçimi. Gelin, bu kavramın izini hem yerelde hem de küresel düzlemde birlikte sürelim.
MAS Etmek: Kelimenin Kökeninden Modern Anlamına
Türkçede “MAS etmek” deyimi, birinin "kendi değerinden, duruşundan ödün vermemesi", "kendini ezdirmemesi", "bir konuda geri adım atmaması" anlamına gelir. Bazen “gurur yapmak”, bazen “dik durmak” olarak çevrilir. Ancak bu duruşun sınırı nerededir? Hangi noktada haklı bir duruş, hangi noktada iletişim körlüğü olur?
Bu davranış biçimi, özellikle erkekler arasında bir “maskülenlik testi” gibi çalışabilir. O kadar ki, bazı toplumlarda bir erkek ne kadar MAS ediyorsa o kadar “adam” sayılır. Oysa bu tutum, sadece bireysel değil, derin kültürel altyapılarla da ilişkilidir.
Küresel Perspektif: “MAS Etmek” Evrensel mi?
Evet, her toplumda farklı adlarla anılsa da benzer bir davranış biçimi vardır. Japonya’da bu türden bir gurura “menmoku” (yüz onuru) denir. Batı toplumlarında “dignity” (onur) ya da “pride” (gurur) kavramları benzer işlev görür. Ancak fark şurada başlar:
Batı’da bireysel başarı ve pratik sonuçlar çoğu zaman önceliklidir. Gurur, pragmatik çözümler karşısında ikinci plana atılabilir. “Sonuç alıyor musun? Alıyorsan egonu bir kenara bırak” anlayışı hâkimdir.
Buna karşın doğu toplumlarında -özellikle erkekler özelinde- onur, yüz kaybı, dik durmak gibi kavramlar öne çıkar. Yani Batı’da sorun çözme odaklı yaklaşım varken, Doğu’da kimlik ve statü odaklı MAS etme davranışı daha baskındır.
Yerel Dinamikler: Türkiye’de MAS Etmenin Sosyolojisi
Türkiye'de “MAS etmek”, çoğu zaman bir kişilik özelliği gibi görülür. Özellikle erkeklerde bu davranış, “ağır abi” duruşunun vazgeçilmezidir. Özür dilememek, geri adım atmamak, duygusal açılardan bahsetmemek gibi davranışlar, MAS etmenin yansımalarıdır. Kadınlar ise bu durumu çoğu zaman “anlamaya çalışmak”, “ilişkiyi sürdürmek” ya da “ortak noktada buluşmak” şeklinde karşılar.
Burada önemli bir ayrım var: Erkeklerin bireysel başarı ve güç üzerinden MAS etmesi, kadınların ise duygusal bağlar ve ilişkiler üzerinden MAS etmeye (ya da tam tersine, MAS etmeyerek uzlaşıya açık olmaya) yönelmesi. Yani aynı kavram, cinsiyetlere göre farklı şekilleniyor.
Toplumsal Cinsiyetin Rolü: Erkek MAS Eder, Kadın Anlar mı?
MAS etmek davranışı, kültürel olarak erkeklik kodlarıyla daha çok örtüşür. Erkeklere çocukluktan itibaren öğretilen şey şudur: "Ağlama, boyun eğme, sözünü yedirme." Bu da zamanla, uzlaşmaz, gururundan taviz vermez, hatta bazen yalnız ama “güçlü” erkek figürünü doğurur.
Kadınlar ise daha ilişkisel düşünmeye eğilimlidir. Sosyal bağlar onlar için daha belirleyicidir. Bu yüzden MAS etmek yerine, uzlaşı, açıklık, anlayış gibi değerler öne çıkar. Tabi ki bu genellemeler bireyden bireye değişebilir, ama genel eğilim bu yöndedir.
MAS Etmenin Görünmeyen Bedelleri
İşin ilginç yanı, MAS etmenin çoğu zaman bir bedeli vardır. Bozulan ilişkiler, kaçan fırsatlar, ertelenmiş mutluluklar… Bazen sadece bir “özür dilerim” demediğimiz için bir arkadaşlığı kaybedebiliriz. Ya da “haklı olabilirim ama bu kadar büyütmeye gerek yok” diyemediğimiz için bir aile bağını koparabiliriz.
MAS etmek, kısa vadede gurur verebilir ama uzun vadede yalnızlaştırabilir. Özellikle dijital çağda, insanlar iletişime ve duygusal zekâya daha çok önem veriyor. Bu da MAS etmenin eskisi kadar “karizmatik” görünmediği anlamına geliyor.
Forumdaşlara Açık Soru: Sizce Ne Zaman MAS Etmeli, Ne Zaman Bırakmalı?
Peki sizce ne zaman MAS etmeli, ne zaman “tamam ya boşver” demeli? Hangi durumlarda duruş göstermek gerekir, hangi anlarda uzlaşmak daha değerlidir? Siz MAS ettiğiniz için neler kazandınız ya da kaybettiniz?
Yorumlarınız, başka bir forumdaşın gözünü açabilir, belki de kendi hayatını sorgulamasına neden olabilir. O yüzden çekinmeden yazın, tartışalım. Belki de MAS etmeyerek, en büyük duruşu birlikte sergileriz.