Cinsellik öbür tüm temel gereksinimler üzere hayatın doğal bir gerekliliğidir ve sağlıklı bir hayatın gerekliliklerinden biri ise sağlıklı cinsel ömürdür. Sağlıklı cinsel hayat kişinin kendiyle ve etrafıyla olan bağında değerli rol oynamaktadır. Sağlıklı cinsel hayata sahip erkek yahut bayan, kendine güvenmekte; evliliğinde daha huzurlu olmaktadır.
Cinsellik, bu kadar gerekli ve doğal bir müddetç bulunmasına karşın ülkemizde konuşulması beğenilen karşılanmamaktadır. Bilhassa bayanların; cinsellik konusunda konuşmasının, bu bahiste isteklerini yahut rahatsız oldukları durumları lisana getirmesinin ayıp olduğu düşünülmektedir. halbuki bayanların da en az erkekler kadar, cinsellik konusunda bilgi edinme, cinsel istek duyma ve bunu lisana getirme, cinsel beraberlikte bulunma yahut beraberliği reddetme hakkına sahiptir.
Bayanların cinsellik konusunda kısıtlanması birinci vakit içinderda vücutlarına ve hislerine yabancılaşma ile başlamaktadır. Bu yabancılaşma çocukluk senelerına dayanmaktadır. Şuurlu yahut bilinçsiz, ayıp ismi altında verilen bildirilerle cinselliğin utanılacak bir şey olduğu hayatın birinci senelerında öğretilmektedir. Oğlan çocuklarına kıyasla giysilerindeki en ufak açılma kız çocukları için sorun olmaktadır. Ergenlikte oğlanların cinsel meraklarının artması toplum için çok beklenen bir durumken; kız çocukları regl (adet) sıhhat göstergesi olan doğal bir döngüyü bile saklamak zorunda kalmaktadır.
Tüm bu baskılayıcı tavırlar bayanların kendi his ve isteklerine yabancılaşmasına niye olmaktadır. halbuki sağlıklı bir cinsel hayatın birinci evresi hanımın kendi vücudunu tanıması ve sevmesidir. Öncelikle vücudunuzu tanımak için ondan utanmamanız gerektiğini kendinize hatırlatmanız gerekiyor. Bir bayan olarak çıplakken kendinize bakabilmelisiniz. Toplumun yahut eşimizin sizi nasıl bulduğundan evvel bayanlar olarak “siz kendinizi nasıl buluyorsunuz, neyi istiyorsunuz” bunun yanıtını vermelisiniz. Bu sorulara yanıt verdiğinizde, kendinize olan itimadınız artar; hem günlük birebir vakitte cinsel istek ve hislerinizi daha kolay lisana getirebilirsiniz. bu biçimdece, eşinizle olan cinsel omurunuzdaki ahenginiz artabilir, iki tarafı da memnun eden cinsel beraberlikler yaşanabilir.
Bayanların kendilerine ve cinselliğe yabancılaşmasının öteki bir sebebi de toplumdaki yanlış inançlardır. Örneğin, toplumda genel olarak cinselliğin hanımın nazaranvi olduğu erkeğin istediklerini yapması gerektiği inancı vardır. Lakin bu hakikat değildir. Cinsellik, sevginin bir sözü olarak karşılıklı alınan karar kararında gerçekleşmelidir. Rastgele bir zorlama evlilik ortasında bile olsa cinsel şiddet (tecavüz) demektir. Başka bir yaygın inanç ise bayanların cinsel isteklerinin olmadığı yahut her an beraberliğe hazır oldukları istikametindedir. Bu da pek yanlış bir inançtır. Bayanlar da en az erkekler kadar sevdikleri kişiyi dilekler ve cinsel beraberlik ister. Bu isteği lisana getirmek de doğaldır. Lakin bu cinsel beraberliğe her vakit hazır oldukları manasına gelmez. Bayanlar istedikleri üzere reddetme hakkına da sahiptir.
Bayanların cinsellik konusunda belirlenmiş öbür hakları ise şu biçimde sıralanabilir:
Cinsellik, iki kişilik karşılıklı sevgi paylaşım sürecidir. Bunun gerçekleşmesi için her iki tarafa da sorumluluklar düşmektedir. Karşılıklı birbirinizi dinleme, manaya, ve hürmet duyma her iki tarafın sorumluluğudur. Tek tarafı memnun eden bir cinsel beraberlik olamaz. Evvel kendimizi sevmeli tanımalı, karşı tarafa anlatmalı ve haklarımızı bilerek isteklerimizi lisana getirmeli gerektiğinde reddetmeliyiz. Lakin bu biçimde memnun ve sağlıklı olabiliriz.
Cinsellik, bu kadar gerekli ve doğal bir müddetç bulunmasına karşın ülkemizde konuşulması beğenilen karşılanmamaktadır. Bilhassa bayanların; cinsellik konusunda konuşmasının, bu bahiste isteklerini yahut rahatsız oldukları durumları lisana getirmesinin ayıp olduğu düşünülmektedir. halbuki bayanların da en az erkekler kadar, cinsellik konusunda bilgi edinme, cinsel istek duyma ve bunu lisana getirme, cinsel beraberlikte bulunma yahut beraberliği reddetme hakkına sahiptir.
Bayanların cinsellik konusunda kısıtlanması birinci vakit içinderda vücutlarına ve hislerine yabancılaşma ile başlamaktadır. Bu yabancılaşma çocukluk senelerına dayanmaktadır. Şuurlu yahut bilinçsiz, ayıp ismi altında verilen bildirilerle cinselliğin utanılacak bir şey olduğu hayatın birinci senelerında öğretilmektedir. Oğlan çocuklarına kıyasla giysilerindeki en ufak açılma kız çocukları için sorun olmaktadır. Ergenlikte oğlanların cinsel meraklarının artması toplum için çok beklenen bir durumken; kız çocukları regl (adet) sıhhat göstergesi olan doğal bir döngüyü bile saklamak zorunda kalmaktadır.
Tüm bu baskılayıcı tavırlar bayanların kendi his ve isteklerine yabancılaşmasına niye olmaktadır. halbuki sağlıklı bir cinsel hayatın birinci evresi hanımın kendi vücudunu tanıması ve sevmesidir. Öncelikle vücudunuzu tanımak için ondan utanmamanız gerektiğini kendinize hatırlatmanız gerekiyor. Bir bayan olarak çıplakken kendinize bakabilmelisiniz. Toplumun yahut eşimizin sizi nasıl bulduğundan evvel bayanlar olarak “siz kendinizi nasıl buluyorsunuz, neyi istiyorsunuz” bunun yanıtını vermelisiniz. Bu sorulara yanıt verdiğinizde, kendinize olan itimadınız artar; hem günlük birebir vakitte cinsel istek ve hislerinizi daha kolay lisana getirebilirsiniz. bu biçimdece, eşinizle olan cinsel omurunuzdaki ahenginiz artabilir, iki tarafı da memnun eden cinsel beraberlikler yaşanabilir.
Bayanların kendilerine ve cinselliğe yabancılaşmasının öteki bir sebebi de toplumdaki yanlış inançlardır. Örneğin, toplumda genel olarak cinselliğin hanımın nazaranvi olduğu erkeğin istediklerini yapması gerektiği inancı vardır. Lakin bu hakikat değildir. Cinsellik, sevginin bir sözü olarak karşılıklı alınan karar kararında gerçekleşmelidir. Rastgele bir zorlama evlilik ortasında bile olsa cinsel şiddet (tecavüz) demektir. Başka bir yaygın inanç ise bayanların cinsel isteklerinin olmadığı yahut her an beraberliğe hazır oldukları istikametindedir. Bu da pek yanlış bir inançtır. Bayanlar da en az erkekler kadar sevdikleri kişiyi dilekler ve cinsel beraberlik ister. Bu isteği lisana getirmek de doğaldır. Lakin bu cinsel beraberliğe her vakit hazır oldukları manasına gelmez. Bayanlar istedikleri üzere reddetme hakkına da sahiptir.
Bayanların cinsellik konusunda belirlenmiş öbür hakları ise şu biçimde sıralanabilir:
Cinsel sıhhat ve üreme sıhhati hizmetleri dahil olmak üzere en yüksek standarttaki cinsel sıhhat hizmetlerine ulaşma,
Cinselliğe ait bilgiyi arama, edinme
Cinsellik eğitimi alma,
Bedensel bütünlüğe hürmet gösterilmesi,
Cinselliği yaşayacakları kişiyi seçme,
Cinselliği yaşama yahut yaşamama sonucunı verme,
Karşılıklı isteğe dayalı cinsel ilgi yaşama,
Karşılıklı isteğe dayalı evlilik yapma,
Çocuk sahibi olup olmamaya ve ne vakit olacaklarına karar verme,
Tatmin edici, inançlı ve zevkli bir cinsel hayat yaşama hakları vardır.
Cinsellik, iki kişilik karşılıklı sevgi paylaşım sürecidir. Bunun gerçekleşmesi için her iki tarafa da sorumluluklar düşmektedir. Karşılıklı birbirinizi dinleme, manaya, ve hürmet duyma her iki tarafın sorumluluğudur. Tek tarafı memnun eden bir cinsel beraberlik olamaz. Evvel kendimizi sevmeli tanımalı, karşı tarafa anlatmalı ve haklarımızı bilerek isteklerimizi lisana getirmeli gerektiğinde reddetmeliyiz. Lakin bu biçimde memnun ve sağlıklı olabiliriz.