Ethereum
New member
“Eğer Almanya zor durumdaki insanların kaderini önemsiyorsa ve gerçekten hayat kurtarmamıza yardım etmek istiyorsa, Afrika için ‘Mattei planı’ dediğimiz şeyin inşa edilmesine, insan kaçakçılığı yapan suçlularla ciddi şekilde mücadele edilmesine ve yardım eli uzatılmasına yardımcı olabilir. İtalya Cumhuriyeti’nin askeri ve sivil kurum ve kuruluşları. Bundan çok mutlu olacağız” diye ekledi Savunma Bakanı.
“Dost bir ülkeye karşı ciddi bir eylem”
Bir röportajda bundan bahseden Crosetto’ya göre yazdır Almanya’nın STK’ları finanse etmesi “çok ciddi bir eylemdir”, özellikle de “Berlin bunun farkında değilmiş gibi yaparak, teoride ‘dost’ olabilecek bir ülkeyi zora soktuğunun farkında değilmiş gibi davranıyor. Bizim yardım talebimizle karşı karşıya kalan bu Angela Merkel, AB’yi Ortadoğu’dan Almanya’ya gelen göçmenleri engellemek için Türkiye’ye milyarlarca avro yatırım yapmaya ikna ettiğinde aynı şekilde davranmadık.”
“Kaçakçılar uluslararası suçludur”
Ancak bakan, İtalyan hükümetine karşı bir “Avrupa planı” olmadığını savunuyor: “Bu, belli bir solun, kendi teorilerinin halk üzerindeki sonuçlarını hesaba katmayan ideolojik yaklaşımıdır”. Crosetto’ya göre “uluslararası suçlular gibi muamele görmesi gereken” kaçakçılar konusunda ise amaç “onlardan, kimse onları durdurmadan ticaretlerini yürütebilme güvenini ortadan kaldırmaktır. Belirli bir sınır aşıldığında, neredeyse bir savaş eylemi haline geliyor Ancak Avrupa düzeyinde bir yaklaşım değişikliğine ihtiyacımız var. Fransızların asker ve polisle sınırları kapattığını görüyorum ama kimse bir şey söylemiyor.”
Berlin: “Kurtarma paketleri yasal bir görevdir”
Berlin’in tepkisi anında geldi; buna göre “denizde boğulan ve zor durumda kalan insanları kurtarmak yasal, insani ve ahlaki bir görevdir”. Avrupa’nın rolüne gelince, “Alman hükümeti, Avrupa Birliği’nde göç ve iltica için sürdürülebilir ve her şeyden önce destekleyici bir sistem oluşturmak amacıyla Avrupa Ortak İltica Sisteminde reform yapmak için yoğun bir şekilde çalışıyor; Schengen sisteminin işleyişi ve iç sınırların açılması için.”
“Yardım çabalarını destekleyecek projeler”
Sözcü şöyle devam etti: “Alman Dışişleri Bakanlığı şu anda Alman Federal Meclisi tarafından oluşturulan bir mali destek programını uyguluyor. Amaç hem denizde sivil kurtarma hem de denizde kurtarılan insanlara yönelik kara bazlı projeleri desteklemek.” Bunun üzerine “Birkaç finansman talebi aldık. İki vakada başvuruların incelenmesi zaten tamamlandı. Bu iki vakada fonların ödenmesi yakın. Bu, denizde kurtarılan insanlara kara yardımına yönelik bir proje. İtalya’da ve bir sivil toplum kuruluşunun denizde kurtarma önlemlerine ilişkin bir projesi (SOS İnsanlık ve Sant’Egidio Topluluğu, ed.)”.
Tajani: Paris’te Ventimiglia’da hata yaptığını söyleyeceğim
Dışişleri Bakanı Antonio Tajani de göçmen meselesine, özellikle de Fransa’nın tutumuna ilişkin konuştu. Avrupa Adalet Divanı’nın da altını çizdiği gibi, “Yarın Paris’te olacağım ve meslektaşım Colonna’ya Ventimiglia Fransa’nın hatalı olduğunu söyleyeceğim”. Ancak perşembe günü “Berlin’de olacağım ve Alman meslektaşımla Alman hükümetinin STK’ları finanse etme kararı hakkında konuşacağım. Bu tuhaf bir tutum, neden bu şekilde hareket ettiğini anlamaya çalışacağız”. Tajani daha sonra “sorun var ama bencilce değil, destekleyici bir şekilde ele alınması gerektiğinin altını çizdi. Biz güney sınırıyız” dedi.
“Dost bir ülkeye karşı ciddi bir eylem”
Bir röportajda bundan bahseden Crosetto’ya göre yazdır Almanya’nın STK’ları finanse etmesi “çok ciddi bir eylemdir”, özellikle de “Berlin bunun farkında değilmiş gibi yaparak, teoride ‘dost’ olabilecek bir ülkeyi zora soktuğunun farkında değilmiş gibi davranıyor. Bizim yardım talebimizle karşı karşıya kalan bu Angela Merkel, AB’yi Ortadoğu’dan Almanya’ya gelen göçmenleri engellemek için Türkiye’ye milyarlarca avro yatırım yapmaya ikna ettiğinde aynı şekilde davranmadık.”
“Kaçakçılar uluslararası suçludur”
Ancak bakan, İtalyan hükümetine karşı bir “Avrupa planı” olmadığını savunuyor: “Bu, belli bir solun, kendi teorilerinin halk üzerindeki sonuçlarını hesaba katmayan ideolojik yaklaşımıdır”. Crosetto’ya göre “uluslararası suçlular gibi muamele görmesi gereken” kaçakçılar konusunda ise amaç “onlardan, kimse onları durdurmadan ticaretlerini yürütebilme güvenini ortadan kaldırmaktır. Belirli bir sınır aşıldığında, neredeyse bir savaş eylemi haline geliyor Ancak Avrupa düzeyinde bir yaklaşım değişikliğine ihtiyacımız var. Fransızların asker ve polisle sınırları kapattığını görüyorum ama kimse bir şey söylemiyor.”
Berlin: “Kurtarma paketleri yasal bir görevdir”
Berlin’in tepkisi anında geldi; buna göre “denizde boğulan ve zor durumda kalan insanları kurtarmak yasal, insani ve ahlaki bir görevdir”. Avrupa’nın rolüne gelince, “Alman hükümeti, Avrupa Birliği’nde göç ve iltica için sürdürülebilir ve her şeyden önce destekleyici bir sistem oluşturmak amacıyla Avrupa Ortak İltica Sisteminde reform yapmak için yoğun bir şekilde çalışıyor; Schengen sisteminin işleyişi ve iç sınırların açılması için.”
“Yardım çabalarını destekleyecek projeler”
Sözcü şöyle devam etti: “Alman Dışişleri Bakanlığı şu anda Alman Federal Meclisi tarafından oluşturulan bir mali destek programını uyguluyor. Amaç hem denizde sivil kurtarma hem de denizde kurtarılan insanlara yönelik kara bazlı projeleri desteklemek.” Bunun üzerine “Birkaç finansman talebi aldık. İki vakada başvuruların incelenmesi zaten tamamlandı. Bu iki vakada fonların ödenmesi yakın. Bu, denizde kurtarılan insanlara kara yardımına yönelik bir proje. İtalya’da ve bir sivil toplum kuruluşunun denizde kurtarma önlemlerine ilişkin bir projesi (SOS İnsanlık ve Sant’Egidio Topluluğu, ed.)”.
Tajani: Paris’te Ventimiglia’da hata yaptığını söyleyeceğim
Dışişleri Bakanı Antonio Tajani de göçmen meselesine, özellikle de Fransa’nın tutumuna ilişkin konuştu. Avrupa Adalet Divanı’nın da altını çizdiği gibi, “Yarın Paris’te olacağım ve meslektaşım Colonna’ya Ventimiglia Fransa’nın hatalı olduğunu söyleyeceğim”. Ancak perşembe günü “Berlin’de olacağım ve Alman meslektaşımla Alman hükümetinin STK’ları finanse etme kararı hakkında konuşacağım. Bu tuhaf bir tutum, neden bu şekilde hareket ettiğini anlamaya çalışacağız”. Tajani daha sonra “sorun var ama bencilce değil, destekleyici bir şekilde ele alınması gerektiğinin altını çizdi. Biz güney sınırıyız” dedi.