hayatımızın bir evresinde yaşadığımız külfetlerle baş edemediğimizi hissettiğimizde, öncesinden yaşadığımız bir durumun tesirinden çıkamadığımızda, kendimizi daha uygun anlamak istediğimizde psikoterapiye başlama sonucu almaktayız. Terapiye başlama sonucu büyük bir güç gerektirebilmektedir zira ömrümüzde fonksiyonel olmayan tavır, davranışları, kanıları tahminen de çevreyi değiştirmeyi barındıran bir surece girmeyi kabullenmek kolay değildir. Bu sebeple bu kademeye gelebilmenin ehemmiyeti yok sayılmamalıdır.
Başlama sonucu alındıktan daha sonra başka değerli adıma geçmiş oluyoruz: “Kime başvurmalıyım?”. Kendimizle alakalı en derin ayrıntıları paylaşacağımız uzmanı seçmek de kendi ortasında kimi adımları gerektirmektedir. Ülkemizde çabucak hemen ruh sıhhatine yönelik meslek yasası olmadığı için alandan olmayan şahıslarla bu süreci başlatmak son derece tehlikeli olabilmektedir. Bu sebeple öncelik olarak başvurmayı düşündüğünüz uzmanın diplomasını sorgulamak büyük kıymet arz etmektedir. Ayrıyeten uzmanın kimlere yönelik hizmet verdiğine bakılmalıdır. Çocuk, ergen, yetişkin, aile üzere çeşitli birey ve kümelere yönelik terapi uygulanmaktadır. Hepsinin dinamikleri birbirinden farklı olduğundan uzmanı araştırırken bu ayrıntıya dikkat etmekte yarar vardır. Başvurulan uzmanın hangi ekolde çalıştığına bakmak ekseriyetle göz gerisi edilmektedir. Ekol denilen kavram terapistin süreç ortasında bağlı kaldığı tedavi ve teknikler bütünüdür. İnsan davranışları bahis edinildiği için bütün insanlığı kapsayan tek bir tedavi usulü bulunmamaktadır. Bu sebeple uygun olabilecek tedavi formları geliştirilmiştir. Ekoller; kuramcıların uyguladıkları yahut gözlemledikleri teknikleri barındıran ve şahıslar üzerinde faydalı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış metotlardır. Ülkemizde yaygın olarak kullanılan ekoller; Bilişsel Davranışçı Terapi, Varoluşçu Terapi, Kısa Periyodik Tahlil Odaklı Terapi, Psikanalitik Terapi, Sanat Terapisi olarak sıralanabilir. Her terapi ekolünün kendine has bir sureci olduğundan hayat görüşlerinize uyumlu olduğuna inandığınız bir ekole bağlı olan terapisti seçmek faydalı olacaktır.
Müracaat evresi tamamlandıktan daha sonra en değerli kısma geçmiş bulunuyorsunuz: Terapist ile kurulan terapötik ilişki… Terapi ortamı; terapiste itimat duyduğunuz, samimi bir irtibat kurduğunuz, aktüel olduğuna inandığınız, mahremiyetinize hürmet duyulduğu, birey olarak bedelli olduğunuz sıcak bir ortamdır. Bu ortamın size uygun olup olmadığına karar vermek yaklaşık üç, dört seansı bulmaktadır. Terapistin size faydalı olmayacağına inanıyorsanız değiştirmenizde hiç bir sakınca bulunmamaktadır.
Psikoterapiye başlarken üstte bahsedilen kriterlere evvelde dikkat edilmesi muhtemel olumsuz tecrübelerin önüne geçilmesine katkı sağlayacaktır. Psikoterapi uygun şartlarda faydalı olacak bir müddetçtir. yıllardır hayatımızda var ettiğimiz niyet yapıları, inançlar, karakter özellikleri tahminen de bozuklukların bir anda değişmeyeceğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Size bir anda bunlardan kurtulmayı vaat edenlerden bilhassa kaçınınız.
Başlama sonucu alındıktan daha sonra başka değerli adıma geçmiş oluyoruz: “Kime başvurmalıyım?”. Kendimizle alakalı en derin ayrıntıları paylaşacağımız uzmanı seçmek de kendi ortasında kimi adımları gerektirmektedir. Ülkemizde çabucak hemen ruh sıhhatine yönelik meslek yasası olmadığı için alandan olmayan şahıslarla bu süreci başlatmak son derece tehlikeli olabilmektedir. Bu sebeple öncelik olarak başvurmayı düşündüğünüz uzmanın diplomasını sorgulamak büyük kıymet arz etmektedir. Ayrıyeten uzmanın kimlere yönelik hizmet verdiğine bakılmalıdır. Çocuk, ergen, yetişkin, aile üzere çeşitli birey ve kümelere yönelik terapi uygulanmaktadır. Hepsinin dinamikleri birbirinden farklı olduğundan uzmanı araştırırken bu ayrıntıya dikkat etmekte yarar vardır. Başvurulan uzmanın hangi ekolde çalıştığına bakmak ekseriyetle göz gerisi edilmektedir. Ekol denilen kavram terapistin süreç ortasında bağlı kaldığı tedavi ve teknikler bütünüdür. İnsan davranışları bahis edinildiği için bütün insanlığı kapsayan tek bir tedavi usulü bulunmamaktadır. Bu sebeple uygun olabilecek tedavi formları geliştirilmiştir. Ekoller; kuramcıların uyguladıkları yahut gözlemledikleri teknikleri barındıran ve şahıslar üzerinde faydalı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış metotlardır. Ülkemizde yaygın olarak kullanılan ekoller; Bilişsel Davranışçı Terapi, Varoluşçu Terapi, Kısa Periyodik Tahlil Odaklı Terapi, Psikanalitik Terapi, Sanat Terapisi olarak sıralanabilir. Her terapi ekolünün kendine has bir sureci olduğundan hayat görüşlerinize uyumlu olduğuna inandığınız bir ekole bağlı olan terapisti seçmek faydalı olacaktır.
Müracaat evresi tamamlandıktan daha sonra en değerli kısma geçmiş bulunuyorsunuz: Terapist ile kurulan terapötik ilişki… Terapi ortamı; terapiste itimat duyduğunuz, samimi bir irtibat kurduğunuz, aktüel olduğuna inandığınız, mahremiyetinize hürmet duyulduğu, birey olarak bedelli olduğunuz sıcak bir ortamdır. Bu ortamın size uygun olup olmadığına karar vermek yaklaşık üç, dört seansı bulmaktadır. Terapistin size faydalı olmayacağına inanıyorsanız değiştirmenizde hiç bir sakınca bulunmamaktadır.
Psikoterapiye başlarken üstte bahsedilen kriterlere evvelde dikkat edilmesi muhtemel olumsuz tecrübelerin önüne geçilmesine katkı sağlayacaktır. Psikoterapi uygun şartlarda faydalı olacak bir müddetçtir. yıllardır hayatımızda var ettiğimiz niyet yapıları, inançlar, karakter özellikleri tahminen de bozuklukların bir anda değişmeyeceğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Size bir anda bunlardan kurtulmayı vaat edenlerden bilhassa kaçınınız.