KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ MASALINDA VERİLMEK İSTENEN MESAJ: STRATEJİK ÇÖZÜM MÜ, EMPATİK YAKLAŞIM MI?
Herkese merhaba!
Bugün, küçük bir masal kahramanını masaya yatırıyoruz: Kırmızı Başlıklı Kız. Evet, o masaldan bahsediyoruz! Ama bu sefer klasik anlatım tarzından biraz daha farklı bir açıdan bakacağız. Kırmızı Başlıklı Kız’ın başına gelen olaylar aslında bizlere çok şey söylüyor olabilir. Ancak bu "çok şey"i, erkekler ve kadınlar ne şekilde yorumluyor, işte asıl merak ettiğimiz nokta bu. Hem eğlenceli hem de düşündürücü bir şekilde bu meseleyi çözmeye çalışalım.
ERKEKLERİN ÇÖZÜM ODAKLI STRATEJİK YAKLAŞIMI: “Kızım, senin için en iyisini yapacağım!”
Bence masalı bir erkek gözüyle bakarak analiz etmek gerek. Kırmızı Başlıklı Kız’ın hikayesinde, belki de erkeklerin çözüm odaklı bakış açısını en net şekilde görebiliyoruz. Ne de olsa bu masalda, asıl karakterler birer “baba kahraman”a dönüşüyorlar. Örneğin, masalda Kırmızı Başlıklı Kız’ın başı belaya girdiği anda, hemen devreye giren bir kurt var. Kurt nedir? Sadece bir sorun, bir engel, bir tehdit! Ama Kırmızı Başlıklı Kız’a zarar vermemesi için alınacak olan tek stratejik çözüm, kurtu ortadan kaldırmaktır, değil mi?
Erkekler için “işi bitir” yaklaşımı her zaman geçerlidir. Ne yapalım, her sorunu çözmek, her anı kurtarmak zorunda hissediyoruz kendimizi. Kırmızı Başlıklı Kız’ın babası da tam olarak bunu yapıyor. "Kızım, senin için en iyisini yapacağım!" diyerek, bir teklifte bulunuyor. Bu teklif de tabii ki kurdu yakalayıp ceza kesmekten başka bir şey olmuyor. Olayı çözmenin en kısa yolu bu! Fakat bu stratejik yaklaşım biraz tek boyutlu olabilir mi? Kırmızı Başlıklı Kız’ın ruh halini anlamak yerine, sadece çözüm bulmak, belki de önemli olan başka bir şeyi gözden kaçırmak olabilir… Ama bunu masalın içindeki diyaloglarda tam anlamıyla göremiyoruz.
KADINLARIN EMPATİK VE İLİŞKİ ODAKLI YAKLAŞIMI: “Ama Kızım, senin içini görmeliyim!”
İşte şimdi işin empatik kısmına geçiyoruz. Bir kadının bakış açısıyla masala yaklaşalım. Düşünsenize, Kırmızı Başlıklı Kız’ın annesi, kızına ormanda tehlike olduğunu söylüyor ama asıl amacı, ona duygusal bir bağ kurmak ve onun güvenliğini sağlamaktır. Annesi, kızına "Kurtlardan uzak dur, göz kulak ol!" derken, olay aslında sadece fiziksel değil, duygusal bir müdahale de içeriyor. Anneler, kızıyla olan ilişkiyi her zaman korumak isterler, bu yüzden olayı "ama sen nasılsın?" şeklinde değerlendirme eğilimindedirler.
Kadınlar, bir durumu sadece çözmekle kalmaz, onun ruhsal yansımasını da dikkate alırlar. Kırmızı Başlıklı Kız ormanda dolaşırken, annesi ona “kendi güvenliğini sağla” demek yerine, “Beni unutma, ben hep seninle olacağım!” demek isteyebilir. Bu noktada masalın içinde bir kadının, kızına olan duygusal bağını kurarak güvenli bir ortam sağlamaya çalıştığını görebiliyoruz. Özetle, kadınlar olayları sadece yüzeysel bir çözümle değil, alt metinleri ve hisleriyle analiz ederler.
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ'IN TAVSIYELERİ: KIZI NASIL HEM STRATEJİK HEM EMPATİK YAŞAMALI?
Peki ya Kırmızı Başlıklı Kız’ın bir sonraki adımını, bu iki bakış açısını harmanlayarak değerlendirseydik? Ne dersiniz? Eğer kız, hem stratejik hem de empatik bir yaklaşım benimsemiş olsaydı, belki de masalın sonunda kurdun ceketini çıkarıp, ona çay ısmarlamayı teklif ederdi. Ya da bir çözüm bulmak yerine, kurdu dinleyip onunla sohbet ederek, bu hayatta herkesin bir sebebi olduğunu keşfederdi. Sonuçta, ormanda tek başına yürümek değil, ruhsal dengeyi kurmak önemli değil mi?
Eğer kız, ormandaki macerasında kendisini hem çözüm odaklı hem de ilişki odaklı bir şekilde değerlendirseydi, kurdun açlığını gidermek için elinden geleni yaparak, ormanın ekosistemine de katkı sağlardı! Belki de bir pazar yerinde, "Kurt Karnımı Doyuruyor" adlı bir ürün bile satılabilirdi! Kırmızı Başlıklı Kız'ın başarısı, empatik yaklaşımı ve stratejik bakış açısını birleştirerek sosyal medyada ‘Kurtla Selfie’ yaparak viral olmasıyla taçlanırdı. O zaman belki de masaldaki kahraman Kırmızı Başlıklı Kız değil, “Kurtla İletişim Kurabilen Sosyal Medya Fenomeni” olurdu!
Peki ya siz, masalı nasıl yorumluyorsunuz?
Hadi forumdaşlar, Kırmızı Başlıklı Kız’a dair sizde ne tür düşünceler var? Kendi çözüm odaklı yaklaşımınızı mı daha çok benimsersiniz yoksa olayları empatik açıdan mı ele alırsınız? Kızın yerine siz olsanız, annesine mi kulak verir, yoksa kurdu mu affederdiniz? Bu masalı biraz daha modern bir bakış açısıyla yeniden yazsak, neler değişir?
Herkesin yorumlarını ve esprili bakış açılarını duymak için sabırsızlanıyorum!
Herkese merhaba!
Bugün, küçük bir masal kahramanını masaya yatırıyoruz: Kırmızı Başlıklı Kız. Evet, o masaldan bahsediyoruz! Ama bu sefer klasik anlatım tarzından biraz daha farklı bir açıdan bakacağız. Kırmızı Başlıklı Kız’ın başına gelen olaylar aslında bizlere çok şey söylüyor olabilir. Ancak bu "çok şey"i, erkekler ve kadınlar ne şekilde yorumluyor, işte asıl merak ettiğimiz nokta bu. Hem eğlenceli hem de düşündürücü bir şekilde bu meseleyi çözmeye çalışalım.
ERKEKLERİN ÇÖZÜM ODAKLI STRATEJİK YAKLAŞIMI: “Kızım, senin için en iyisini yapacağım!”
Bence masalı bir erkek gözüyle bakarak analiz etmek gerek. Kırmızı Başlıklı Kız’ın hikayesinde, belki de erkeklerin çözüm odaklı bakış açısını en net şekilde görebiliyoruz. Ne de olsa bu masalda, asıl karakterler birer “baba kahraman”a dönüşüyorlar. Örneğin, masalda Kırmızı Başlıklı Kız’ın başı belaya girdiği anda, hemen devreye giren bir kurt var. Kurt nedir? Sadece bir sorun, bir engel, bir tehdit! Ama Kırmızı Başlıklı Kız’a zarar vermemesi için alınacak olan tek stratejik çözüm, kurtu ortadan kaldırmaktır, değil mi?
Erkekler için “işi bitir” yaklaşımı her zaman geçerlidir. Ne yapalım, her sorunu çözmek, her anı kurtarmak zorunda hissediyoruz kendimizi. Kırmızı Başlıklı Kız’ın babası da tam olarak bunu yapıyor. "Kızım, senin için en iyisini yapacağım!" diyerek, bir teklifte bulunuyor. Bu teklif de tabii ki kurdu yakalayıp ceza kesmekten başka bir şey olmuyor. Olayı çözmenin en kısa yolu bu! Fakat bu stratejik yaklaşım biraz tek boyutlu olabilir mi? Kırmızı Başlıklı Kız’ın ruh halini anlamak yerine, sadece çözüm bulmak, belki de önemli olan başka bir şeyi gözden kaçırmak olabilir… Ama bunu masalın içindeki diyaloglarda tam anlamıyla göremiyoruz.
KADINLARIN EMPATİK VE İLİŞKİ ODAKLI YAKLAŞIMI: “Ama Kızım, senin içini görmeliyim!”
İşte şimdi işin empatik kısmına geçiyoruz. Bir kadının bakış açısıyla masala yaklaşalım. Düşünsenize, Kırmızı Başlıklı Kız’ın annesi, kızına ormanda tehlike olduğunu söylüyor ama asıl amacı, ona duygusal bir bağ kurmak ve onun güvenliğini sağlamaktır. Annesi, kızına "Kurtlardan uzak dur, göz kulak ol!" derken, olay aslında sadece fiziksel değil, duygusal bir müdahale de içeriyor. Anneler, kızıyla olan ilişkiyi her zaman korumak isterler, bu yüzden olayı "ama sen nasılsın?" şeklinde değerlendirme eğilimindedirler.
Kadınlar, bir durumu sadece çözmekle kalmaz, onun ruhsal yansımasını da dikkate alırlar. Kırmızı Başlıklı Kız ormanda dolaşırken, annesi ona “kendi güvenliğini sağla” demek yerine, “Beni unutma, ben hep seninle olacağım!” demek isteyebilir. Bu noktada masalın içinde bir kadının, kızına olan duygusal bağını kurarak güvenli bir ortam sağlamaya çalıştığını görebiliyoruz. Özetle, kadınlar olayları sadece yüzeysel bir çözümle değil, alt metinleri ve hisleriyle analiz ederler.
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ'IN TAVSIYELERİ: KIZI NASIL HEM STRATEJİK HEM EMPATİK YAŞAMALI?
Peki ya Kırmızı Başlıklı Kız’ın bir sonraki adımını, bu iki bakış açısını harmanlayarak değerlendirseydik? Ne dersiniz? Eğer kız, hem stratejik hem de empatik bir yaklaşım benimsemiş olsaydı, belki de masalın sonunda kurdun ceketini çıkarıp, ona çay ısmarlamayı teklif ederdi. Ya da bir çözüm bulmak yerine, kurdu dinleyip onunla sohbet ederek, bu hayatta herkesin bir sebebi olduğunu keşfederdi. Sonuçta, ormanda tek başına yürümek değil, ruhsal dengeyi kurmak önemli değil mi?
Eğer kız, ormandaki macerasında kendisini hem çözüm odaklı hem de ilişki odaklı bir şekilde değerlendirseydi, kurdun açlığını gidermek için elinden geleni yaparak, ormanın ekosistemine de katkı sağlardı! Belki de bir pazar yerinde, "Kurt Karnımı Doyuruyor" adlı bir ürün bile satılabilirdi! Kırmızı Başlıklı Kız'ın başarısı, empatik yaklaşımı ve stratejik bakış açısını birleştirerek sosyal medyada ‘Kurtla Selfie’ yaparak viral olmasıyla taçlanırdı. O zaman belki de masaldaki kahraman Kırmızı Başlıklı Kız değil, “Kurtla İletişim Kurabilen Sosyal Medya Fenomeni” olurdu!
Peki ya siz, masalı nasıl yorumluyorsunuz?
Hadi forumdaşlar, Kırmızı Başlıklı Kız’a dair sizde ne tür düşünceler var? Kendi çözüm odaklı yaklaşımınızı mı daha çok benimsersiniz yoksa olayları empatik açıdan mı ele alırsınız? Kızın yerine siz olsanız, annesine mi kulak verir, yoksa kurdu mu affederdiniz? Bu masalı biraz daha modern bir bakış açısıyla yeniden yazsak, neler değişir?
Herkesin yorumlarını ve esprili bakış açılarını duymak için sabırsızlanıyorum!