Fedakarlık; belirli bir hedef uğruna efor göstermekten çekinmeyen olarak tanımlanırken, fedakar bir kişi özverili, kendini feda etmekten çekinmeyen olarak tanımlanır. Fedakarlık duygusu ilginin gerçek bilinen yanlışlarındandır. Zira fedakarlık duygusu giderek altı boşalan ve ‘aşk ‘ tarifi içerisinde kıssayı daha da özel kılan bir araç haline gelmiştir. Fedakarlık edilmeyen bir bağın gereğince uygun ya da özel olmadığı bilgisi ya hissi hepimiz tarafınca paylaşılan bir fikir/histir. meğer bu hissin bir ilginin sonunu getirebilecek kadar kuvvetli ve olumsuz bir his olduğunun farkında mısınız?
’Kendinden ödün vermek’ ilgilerin en yaygın ve tesiri en olumsuz öğretidir. Bu his münasebetin çıkmazlarına gerçek çözümlenemez çentikler atar. Fedakarlık yapılan bağ her iki tarafta farkında olarak ya olmayarak davranışın ödüllendirilmesini ya da karşılığının birebir biçimde verilmesini bekler. Beklenti karşılanmadıkça hayal kırıklığı duygusu alakayı hakimiyeti altına alır.
Kendimizden eksilttiğimiz şeyin karşılığında partnerimizin de kendinden ödün vermesini bekleriz. Fedakarlık duygusu şahısların birbirilerini tanıma sürecindeki dengeyi alt üst ederek , his alışverişinde bir tarafı borçlu bırakır. İlgilerde kendini feda edenin karşısındaki partnerlerin iki fikir kalıbı talihi bulunur:
Fedaya karşı kayıtsız kalmak(Ben senden bu biçimde bir şey istemedim): Bu cümleyi birden fazla vakit partnerlerin birinden duyarız, zira yapılan rastgele bir feda davranışının talep edilmeden yapıldığını anlayacakları vakit geçmiş ve artık bu davranışlar ilginin istikrarını oynatmaya başlamıştır. Kendini feda davranışında bulunan partner artık buna karşılık almayışıyla ilgili tenkitlere başlar ve hesap sorar. Karşısındaki partnerin kendi yaptığı davranışların/fedaların değerini ve manası gereğince kavramadığını düşünür. Hatta fedaya karşı alamadığı reaksiyon bağın verimsiz bir noktaya gittiğini düşündürür ve bu hissin kararında haksızlığa uğramış, hiçe sayılmış hisseder. Kayıtsız kalan partner ise haklılığının peşinde olabilir,
Fedaya karşı suçluluk duygusu yaşamak( Davranış denetiminin fedakarlığın büyüklüğüne göre ayarlamak): Feda eden partnerin karşısındaki partner yapılan davranışların karşılılığını vermek noktasında yetersiz hissetmeye ve bunun kararında suçluluk hissinin sık sık tüm hislerinin üstünü kapattığı bir periyoda girer. Bütün yaşadığı hislerin sonunu partnerin fedalarına karşılık duyduğu suçluluk hissiyle çizer. Aslında hislerin ortasına karışmış bu suçluluk duygusu tüm hisleri ikinci plana iterek partnerler içinde meseleler şeffaf olarak konuşulmasına pürüz teşkil eder.
Her iki durumda da çiftler ortasına bir perde çekilir ve artık partnerler birbirine karşı şeffaf davranamaz. Bu da demek oluyor ki bir bağın şayet olmazsa olmazı kendinden ödün vermek ya da fedakarlıkla bezeli bir aşk kıssası yaratmak; farkında olmadan bir münasebetin en büyük yanılgısını tekrar etmekten ibarettir.
Tüm bunların tahlili bağlantıda kademe basamak giden tanıma ve birbiri tarafınca anlaşılma süreçlerinde kendinizi en şeffaf haliyle ortaya koymak ve karşınızdaki partnere de şeffaf olma talihi yaratmaktır. Şeffaf bağlantının kurulduğu münasebetlerde yapılan davranışların alt metinleri ortada olur ve hiç bir partner dolaylı yoldan bir gaye edinmez ve her davranış ve jest yanlışsız bir iletiyle karşı tarafa ulaşır.
Gelin, ilişkimizdeki fedakarlıkların aslında neye hizmet ettiğini bulalım ve aramızdaki perdeleri ekerek kucaklaşalım…
’Kendinden ödün vermek’ ilgilerin en yaygın ve tesiri en olumsuz öğretidir. Bu his münasebetin çıkmazlarına gerçek çözümlenemez çentikler atar. Fedakarlık yapılan bağ her iki tarafta farkında olarak ya olmayarak davranışın ödüllendirilmesini ya da karşılığının birebir biçimde verilmesini bekler. Beklenti karşılanmadıkça hayal kırıklığı duygusu alakayı hakimiyeti altına alır.
Kendimizden eksilttiğimiz şeyin karşılığında partnerimizin de kendinden ödün vermesini bekleriz. Fedakarlık duygusu şahısların birbirilerini tanıma sürecindeki dengeyi alt üst ederek , his alışverişinde bir tarafı borçlu bırakır. İlgilerde kendini feda edenin karşısındaki partnerlerin iki fikir kalıbı talihi bulunur:
Fedaya karşı kayıtsız kalmak(Ben senden bu biçimde bir şey istemedim): Bu cümleyi birden fazla vakit partnerlerin birinden duyarız, zira yapılan rastgele bir feda davranışının talep edilmeden yapıldığını anlayacakları vakit geçmiş ve artık bu davranışlar ilginin istikrarını oynatmaya başlamıştır. Kendini feda davranışında bulunan partner artık buna karşılık almayışıyla ilgili tenkitlere başlar ve hesap sorar. Karşısındaki partnerin kendi yaptığı davranışların/fedaların değerini ve manası gereğince kavramadığını düşünür. Hatta fedaya karşı alamadığı reaksiyon bağın verimsiz bir noktaya gittiğini düşündürür ve bu hissin kararında haksızlığa uğramış, hiçe sayılmış hisseder. Kayıtsız kalan partner ise haklılığının peşinde olabilir,
Fedaya karşı suçluluk duygusu yaşamak( Davranış denetiminin fedakarlığın büyüklüğüne göre ayarlamak): Feda eden partnerin karşısındaki partner yapılan davranışların karşılılığını vermek noktasında yetersiz hissetmeye ve bunun kararında suçluluk hissinin sık sık tüm hislerinin üstünü kapattığı bir periyoda girer. Bütün yaşadığı hislerin sonunu partnerin fedalarına karşılık duyduğu suçluluk hissiyle çizer. Aslında hislerin ortasına karışmış bu suçluluk duygusu tüm hisleri ikinci plana iterek partnerler içinde meseleler şeffaf olarak konuşulmasına pürüz teşkil eder.
Her iki durumda da çiftler ortasına bir perde çekilir ve artık partnerler birbirine karşı şeffaf davranamaz. Bu da demek oluyor ki bir bağın şayet olmazsa olmazı kendinden ödün vermek ya da fedakarlıkla bezeli bir aşk kıssası yaratmak; farkında olmadan bir münasebetin en büyük yanılgısını tekrar etmekten ibarettir.
Tüm bunların tahlili bağlantıda kademe basamak giden tanıma ve birbiri tarafınca anlaşılma süreçlerinde kendinizi en şeffaf haliyle ortaya koymak ve karşınızdaki partnere de şeffaf olma talihi yaratmaktır. Şeffaf bağlantının kurulduğu münasebetlerde yapılan davranışların alt metinleri ortada olur ve hiç bir partner dolaylı yoldan bir gaye edinmez ve her davranış ve jest yanlışsız bir iletiyle karşı tarafa ulaşır.
Gelin, ilişkimizdeki fedakarlıkların aslında neye hizmet ettiğini bulalım ve aramızdaki perdeleri ekerek kucaklaşalım…